4. Ceza Dairesi 2016/17141 E. , 2018/13916 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, temyiz isteğinin reddi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ile suç tarihine ve yokluğunda verilen kararın sanık ..."ın duruşmada bildirdiği adres yerine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca MERNİS adresine tebliği usulsüz olduğundan, temyiz isteğinin reddine ilişkin ek karar hukuki değerden yoksun olup sanık müdafiinin öğrenme üzerine yaptığı temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü:
A-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında mala zarar verme, sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar verme ile 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık ... hakkında ise silahlı tehdit suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası istekleri hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B-Diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanık Hayettin Nayman hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden;
a-Sanığın ev aramasında yasak niteliği haiz 30 adet 7.62 çaplı kaleşnikov merminin ele geçirildiği, mermilerde nitelikten dolayı vehametin kabul edilemeyeceği, bu itibarla sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun 13/son maddesinde belirtilen suçu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Kabule göre ise;
Sanık hakkında kurulan hükümde TCK" nın 62. maddesinin uygulanması sırasında yanlız hapis cezasından indirim yapılarak para cezasında indirim uygulanmaması,
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ise;
Sanıklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte silahla tehdit suçundan hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK" nın 106/2-a,c madde fıkraları yerine aynı Kanunun 106/2-a madde fıkrasının gösterilmesinin sonuca etkisi bulunmaması nedeniyle bozma yapılamayacağı, kabul edilmiştir.
Ancak;
a-Tüm aşamalarda yüklenen suçu işlemediklerini beyan eden sanıklar ..., ..., ... ve ..."in savunmalarının aksini ispatlayacak şekilde katılanların iddialarından başka kesin kanıtların elde edilememiş olması, olay yerinde elde edilen boş kovan ve mermi çekirdeklerinin, sanık ..."in evinde ele geçirilen silahlardan atıldığına dair kesin bir tespitin yapılamamış olması, diğer sanıkların ise ev aramalarında silah bulunmaması ve sanıklar ..., ..., ..., ... ve ..." in olay yerinde ateş etmekte olan sanıklar ... ile ..." in eylemlerine engel olmak için silahlarını ellerinden alarak eve götürdüklerini beyan etmeleri karşısında; olaydan hemen sonra yapılan incelemede svaplarında atış artığı tespit edilen sanıklar ..., ..., ... ve ..." in savunmalarında ileri sürdükleri gibi ateş edilen silahı sadece taşıma ve tutmaları halinde svaplarında atış artığı olup olamayacağı konusunun uzman bilirkişiden sorularak sonucuna göre sanıklar ..., ..., ... ve ..."in hukuki durumlarının tayini ve takdiri yerine eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
b-Sanıklardan ..."in suçlamayı kabul etmemesi, svap incelemesinde atış artığının bulunmaması, 29.05.2013 tarihli olay yeri görgü, tespit ve arama tutanağına göre tüfek bulunan evin vefat eden Nuri Demir"e ait olup sanığın burada misafir olarak bulunuyor olması karşısında; yeterli kanıtlar gösterilmeden sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
c-Kabule göre de; Sanıkların akrabalarının daha önce katılanların akrabaları tarafından öldürülmesi ve olay günü sanık ..." in katılanlardan ..."ın ağabeyi ..."e sinkaflı küfürle ederek "babanla abini öldürdük sizi de öldüreceğiz" dediğini savunması karşısında; tüm sanıklar hakkında olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.