Esas No: 2020/4784
Karar No: 2020/6031
Karar Tarihi: 24.12.2020
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4784 Esas 2020/6031 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 22.01.2014 tarih ve 2008/441-2014/12 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin duruşmalı olarak asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 08.03.2016 günü hazır bulunan davacılar-birleşen dosya davalıları vekilleri Av.... , Av. ... ile davalı-birleşen dosya davacısı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davalının 125.000 ton UIC 60 900 A kalitesinde 24 metre veya 36 metre boyunda ray alımı için ihale yaptığını, ihaleye ilişkin "Açık İhale Usulü İle İhale Edilen Mal Alımlarında Uygulanacak Tip İdari Şartname"nin 2. maddesinin (e) bendinde malın "% 100 kredili olarak alınacağı ve isteklinin krediyi idari şartnamenin 36.3. maddesinde belirtilen koşullarla getireceği"nin belirtildiğini, davacı ortak girişimin, ihale şartnamesine uygun fiyat teklifleri ile birlikte kreditör Natixis Bankası tarafından imzalanan kredi teklif mektubunu davalıya teslim ettiğini, 16.10.2006 tarihinde yapılan ihaleyi davacı ortak girişimin kazandığını, davalı ile davacı şirketler arasında 23.01.2007 tarihinde taliki şarta bağlı 02/1.15-116 nolu “Mal Alım İhalelerine Ait Tip Sözleşme” imzalandığını, sözleşme uyarınca kesin teminat miktarı olan 5.126.250.-USD tutarlı kesin teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, sözleşmesinin 51. maddesinde, sözleşmenin yürürlüğe girmesi, kredi koşullarının T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından uygun görülüp kredi anlaşmasının imzalanması koşuluna bağlandığı, sözleşmenin 50. maddesinde de, kredi sözleşmesinin Hazine Müsteşarlığınca onaylanmaması durumunda sözleşmenin taraflarca hiçbir zarar ve ziyan talep edilmeksizin karşılıklı olarak feshedileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imza tarihinden yaklaşık 13 ay geçmesine rağmen, kredi anlaşmasının imzalanmadığı, ticari sözleşmenin de bu nedenle yürürlüğe girmediği, geçen süre sonunda davacı şirketlerin ekonomik durum ve şartlarının değiştiği, davacı ortak girişimin, sözleşmenin 50. maddesi uyarınca karşılıklı fesihten önce çözüm bulmak amacıyla 05.02.2008 tarihli yazısıyla davalıyı toplantıya davet ettiği, toplantıda bir sonuç alınamaması üzerine, ... 4. Noterliği aracılığı ile davalıya hitaben keşide ettiği 08.04.2008 tarih 25937 yevmiye no"lu ihtarname ile, kredi anlaşması Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanmadığından, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 50. maddesi gereğince, sözleşmenin karşılıklı olarak feshedilerek kesin teminat mektubunun iade edilmesi gerektiğini ihtar ettiği, davalının, 23.05.2008 tarih 8018 sayılı yazı ile, sözleşmenin 42. maddesi gereği sözleşmeyi feshederek, teminat mektubunu gelir kaydettiği, davacı şirketler hakkında 1 yıl süre ile ihalelere katılmaktan yasaklama kararı alındığını bildirdiği, davalı sözleşmeyi hukuka aykırı olarak feshettiğinden, teminat mektubunun aynen iadesine, aynen iade mümkün olmazsa 5.126.250.-USD teminat mektubu bedelinin nakde çevrilme tarihindeki TL karşılığının, nakde çevrilme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davalının, 125.000 ton UIC 60 900 A kalitesinde ve 24 metre boyunda rayın % 100 UKI (Uluslararası Kredili İhale) olarak Hazine Müsteşarlığı’nca belirtilen koşullarda 4734 sayılı Kamu İhaleleri Kanunu’nun 19. maddesine istinaden yerli ve yabancı isteklilerden açık ihale yöntemine göre temini için ihale yaptığını, uluslararası kredili ihale (UKI)"de 21.07.2001 tarih ve 24469 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan "Yıllık Yatırım Programında Yer Alan Projelere Dış Finansman Sağlanmasına İlişkin Esas ve Usullere Dair Tebliğ" kapsamında isteklilerin dış finansmanı (kreditörlerini) kendilerinin bulmaları şartı olduğunu, yani ihaleye katılanın bu işin finansmanını da birlikte getirmek ve birlikte hareket etmek zorunda olduğunu, davacının da bu şart nedeniyle kreditörünü kendisi bulup ihale teklifini ona göre verdiği, 16.10.2006 tarihinde yapılan ihale sonucu 29.11.2006 tarih ve 23/193 sayılı yönetim kurulu kararına dayanarak 23.01.2007 tarih, 02/1.15-116 (1) sayılı sözleşme ile CIF Mersin Limanı teslim 683,50 USD/ton birim fiyat üzerinden toplam 85.437.500.-USD bedelle NTMK-EAST METALS S.A. Ortak Girişimi firmasına ihale edildiğini, sözleşmenin yürürlüğe girmesi, sözleşme imzalanması sonrasında kredi anlaşmasının Hazine Müsteşarlığı’nca onaylanması şartına bağlı olduğundan, kredi görüşmelerine başlanabilmesi için gerekli belgelerin 25.01.2007 tarih 4655 sayılı yazı ile Mali İşler Daire Başkanlığı’na gönderildiğini, bu Başkanlıkca 29.01.2007 tarih 1482 sayılı yazı ekinde Hazine Müsteşarlığı’na gönderildiğini, davalı tarafından yüklenici firmaya gönderilen 22.08.2007 tarih 13553 sayılı yazı ile 29.01.2007 tarihinde kredi görüşmelerine başlanıldığı halde görüşmelerin henüz sonuçlandırılamadığı, 125.000 ton raya idarenin acil ihtiyacı bulunduğu belirtilerek kredi görüşmelerinin davacı şirketce de takip edilerek bir an önce sonuçlandırılması için gereğinin yapılmasının istenildiğini, davacı ...A. firmasından alınan 05.02.2008 tarihli yazıda, son 8 aylık dönem içerisinde ham madde ve taşıma ücretlerinde öngörülemeyen derecede yüksek artışların olduğu, bu şartlar altında yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getiremeyecekleri belirtilerek toplantı yapılması istenildiği, bu arada Hazine Müsteşarlığı ile kreditör banka arasında yürütülen müzakerelerin tamamlandığı ve taslak kredi anlaşmasının 31.01.2008 tarihi itibariyle son şeklini aldığı, Hazine Müsteşarlığı’nca kreditör bankadan alınan 06.02.2008 tarihli elektronik ileti ile kredi anlaşmasını imzalamaya hazır oldukları, ancak bu esnada yüklenici firmadan bir mektup alındığı, mektupta yer alan hususlar çerçevesinde ticari sözleşmenin geçersiz kalması ya da iptal edilmesi durumunda imzalanacak kredi anlaşması anlamsız kalacağından bu hususların netleşmesine kadar beklemede kalınacağının belirtildiğini, davacı tarafa gönderilen 29.02.2008 tarih 3315 sayılı yazı ile, sözleşmede yer alan fiyat üzerinden yükümlülüklerini yerine getirmesi, aksi halde sözleşmenin feshedilerek teminatlarına yönelik işlem yapılacağının bildirildiğini, bu arada Hazine Müsteşarlığı’ndan alınan 12.03.2008 tarihli yazıda kreditör bankaca projeye ayrılan finansmanın daha fazla bekletilemeyeceği, söz konusu proje için gelecekte bir finansman imkanının gerçekleşmesi halinde o tarihteki piyasa koşullarına göre yeni bir anlaşma yapılabileceğinin bildirildiği, yani Hazine Müsteşarlığı’nca kreditör banka ile yapılan müzakereler sonucunda kredi anlaşmasının imzalanma aşamasına gelindiği halde yüklenici firmaca anlaşmanın imzalanmaması için kreditöre talimat verilerek hem ihale dökümanlarına, hem de sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile ilgili maddeye göre taahhüdünü yerine getirmediği, kredi anlaşmasının Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle sözleşmenin yürürlüğe girdiğini, feshin ve teminatın gelir kaydedilmesinin haklı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacının ihtiyacı olan 125.000 ton UIC 60 900 A kalitesinde ve 24 metre boyunda rayın % 100 UKI (Uluslararası Kredili İhale) olarak 16.10.2006 tarihinde yapılan ihale sonucu yönetim kurulunun 19.11.2006 tarih ve 23/192 sayılı kararına istinaden 23.01.2007 tarih ve 02/1.15-116 (1) sayılı sözleşme ile 683,50 USD/ton birim fiyattan toplam 85.437.500.-USD bedelle davalı NTMK-EAST METALS S.A. ortak girişim firmasına sipariş edildiğini, ihaleyi kazanan davalı ortak girişimin kredi anlaşmasını imzalattırmaması ve sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Kamu İhale Kanunu gereği sözleşmenin feshedilerek teminatın irad kaydedildiğini, davacı idarenin acil olarak raya ihtiyacı bulunduğundan bedeli öz kaynaktan karşılanmak üzere 30.000 ton UIC 60 900 A kalitesinde ray alım ihalesinin 06.05.2008 tarihinde yapıldığını ve 14.05.2008 tarih 9/93 nolu yönetim kurulu kararı ile 900 Euro/ton birim fiyattan toplam 27.000.000 Euro bedelle Kardemir A.Ş. firmasına ihale edilerek, 03.06.2008 tarih 02/1.15-154 (1) nolu sözleşmenin imzalandığını, davacının, davalı firmanın sözleşmeyi gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını, davalı ile yapılan sözleşmenin 42.5.3 maddesinde sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyanın yükleniciye tazmin ettirileceğinin düzenlendiğini, her iki ihale arasında davacı idare aleyhine 19.942.800.-USD fiyat farkı oluştuğunu, ayrıca ihalenin yurtdışında gazetede ilanı için 17.143,20.-USD ve kamu ihale bülteninde yayınlanması için 944.-TL masraf yapıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle 19.942.800.-USD iki ihale arasındaki fiyat farkı ile ihale ilanının yurt dışında yabancı gazetede yayınlanması için harcanan 17.143,20.-USD ve Kamu İhale Kurumu ihale gideri olarak ödenen 944.-TL’nin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren Merkez Bankasınca yabancı para cinsinden alacaklar için 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmak, TL cinsinden alacaklar için avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davada, davalı olarak gösterilen adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından davanın husumet yönünden reddine, davacının iddiaları gerçeği yansıtmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen 04.11.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre, asıl davanın, Hazine Müsteşarlığınca kredi anlaşmasının onaylanmaması nedeniyle yürürlüğe girmemiş olan sözleşmenin davalı tarafça feshinin haklı olmadığı iddiasına dayalı, gelir kaydedilen teminatın iadesi davası olduğu, birleşen davanın, yürürlüğe girmeyen sözleşmenin feshi nedeniyle davacı idarenin uğradığı zararın tazmini davası olduğu, davalının 125.000 ton UIC 60 900 A kalitesinde 24 metre veya 36 metre boyunda ray alımı için açık ihale usulü ile 16.10.2006 tarihinde yaptığı ihaleyi davacı ortak girişimin kazandığı, davalı ile davacı şirketler arasında 23.01.2007 tarihinde 2006/86237 ihale kayıt no"lu 02/1.15-116 nolu mal alım ihalelerine ait tip sözleşme (birim fiyat mal alımı tip sözleşmesi) imzalandığı, sözleşme uyarınca kesin teminat miktarı olan 5.126.250.-USD tutarlı 30.06.2015 vade tarihli kesin teminat mektubunun davalıya teslim edildiği, sözleşmenin 50.1 maddesine göre sözleşmenin yürürlüğe girmesinin kredi koşullarının T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından onaylanması şartına bağlı olduğu, idari şartnamenin 36.3.6 maddesinde başarılı olan firmanın kredi teklifi Hazine Müsteşarlığınca onaylandıktan sonra kredi anlaşmasının imzalanacağı, ticari sözleşmenin yürürlüğe girmesinin kredi koşullarının T.C. Hazine Müşteşarlığı tarafından uygun görülüp kredi anlaşmalarının imzalanması koşuluna bağlandığı, idari şartnamenin 57. maddesinde de kredi anlaşmasının Hazine Müsteşarlığınca onaylanmaması durumunda sözleşmenin taraflarca hiçbir zarar ve ziyan talep edilmeksizin karşılıklı olarak feshedileceğinin düzenlendiği, davacı iş ortaklığının kreditör bankanın verdiği kredi teklif mektubunu sözleşmenin imzalanmasını müteakip idareye verdiği, idarenin bunu Hazine Müşteşarlığı’na 29.01.2007 tarihinde ilettiği, bu tarihten itibaren 13 ay süreyle kreditör banka ile Hazine Müsteşarlığı arasında yazışmaların devam ettiği, Hazine Müsteşarlığı ile kreditör banka arasında kredi sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle taliki şartın gerçekleşmediği, şart gerçekleşmediğinden akit taraflar arasında imzalanan 23.01.2007 tarihli sözleşmenin de yürürlüğe girmediği, taraflardan sözleşmeyle üstlendikleri edimleri yerine getirmelerinin beklenemeyeceği, sözleşmenin 50.1, şartnamenin 57. maddelerine göre sözleşmenin taraflarca hiçbir zarar ve ziyan talep edilmeksizin karşılıklı feshedilmesi gerektiğinden, davalı idarenin sözleşmeyi tek yanlı olarak feshinin haklı ve geçerli olmadığı, bu nedenle davacı tarafca verilen teminatın gelir kaydedilmesinin de doğru olmadığı, mektubun nakde dönüştürüldüğü 01.05.2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacı tarafa iadesi gerektiğinden asıl davanın kabulüne, sözleşmenin 50.1 ve idari şartnamenin 57. maddeleri uyarınca davalının uğradığı zararın tazminini talep edemeyeceği, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra yeni bir ihale yaparak iki ihale arasındaki bedel farkını talep edemeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm asıl davalı ve birleşen dosya davacısı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Asıl dava taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeniyle yüklenicinin açtığı teminatın iadesi, birleşen dava ise sözleşmenin haklı feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davalı TCDD’nin sözleşmeyi fesihte haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Açık İhale Usulü İle İhale Edilen Mal Alımlarında Uygulanacak Tip İdari Şartname’nin 2. maddesinin (e) bendinde malın "% 100 kredili olarak alınacağı ve isteklinin krediyi idari şartnamenin 36.3. maddesinde belirtilen koşullarla getireceği” hükmü yer almaktadır. Davacı ortak girişim, ihale şartnamesine uygun fiyat teklifleri ile birlikte kreditör Natixis Bankası tarafından imzalanan kredi teklif mektubunu davalıya teslim etmiş, 16.10.2006 tarihinde yapılan ihaleyi davacı ortak girişim kazanmış, davalı ile davacı şirketler arasında 23.01.2007 tarihinde 02/1.15-116 nolu “Mal Alım İhalelerine Ait Tip Sözleşme” imzalanmış, hemen akabinde 29.01.2007 tarihinde TCDD Mali İşler Dairesi Başkanlığı tarafından, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na kredi teklifi gönderilmek suretiyle kredi sözleşmesinin görüşmelerine başlanmış, en son Hazine ile kreditör banka mutabakata varmış ve Hazine Müsteşarlığı bu durumu TCDD’ye 12.03.2008 tarihli yazısı ile bildirmiştir. Ancak bundan önce onay süreci devam ederken 05.02.2008 tarihinde davacı toplantı yapılmasını talep etmiş, 25.02.2008 tarihinde yapılan toplantıda, davacının üretim maliyetindeki artışlar nedeniyle fiyat farkı verilmesine ilişkin talebi TCDD tarafından kabul edilmemiştir. Bundan hemen sonra kreditör 06.03.2008 tarihinde Hazine Müsteşarlığı’na gönderdiği yazı ile, taraflar arasında muhtemel bir anlaşmayla ilgili olumlu görüş alınamadığını, bu nedenle daha fazla bekleyemeyeceğini bildirmiştir. Olayın bu oluş şekli gözönüne alındığında mutabakata varılmasına rağmen, davacının dava dışı kreditör Natixis Bankasına yazdığı yazı ile muhtemel bir anlaşma için olumlu görüş alınmadığını bildirmesi üzerine kreditör bankanın sözleşmenin tüm koşulları oluşmasına rağmen davacının bu yazısı üzerine kredi verilmeyeceğini bildirdiği bu nedenle davacının bu eyleminden dolayı kredi sözleşmesinin imzalanmaması nedeniyle, TCDD, Ankara 14. Noterliği aracılığıyla asıl davacı ortak girişim firmasına hitaben keşide ettiği 18.03.2008 tarihli ihtarname ile, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 20 gün içinde kreditöre talimat verilerek kredi sözleşmesinin imzalanmasının sağlanması ve ihale dökümanlarından doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi, aksi halde sözleşmenin 42. maddesine istinaden sözleşmenin feshedilerek, bu iş için verilen kesin teminatın irad kaydedileceği, zarar ve ziyanın tahsilinin talep edileceğini bildirmiş, davacı sözleşmede öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine sözleşmeyi 23.05.2008 tarihinde haklı olarak feshetmiştir.
Bu durumda mahkemenin asıl davayı kabulünün bir dayanağı bulunmamaktadır. Davalı TCDD’nin sözleşmeyi feshinin haklı olduğu kabul edilerek, asıl ve birleşen davadaki taleplerin buna göre değerlendirilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, asıl ve birleşen davadaki kararın asıl davalı – birleşen davacı TCDD yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre asıl davalı-birleşen davacı TCDD’nin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın asıl davalı-birleşen davacı TCDD yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davalı-birleşen davacı TCDD’nin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davacı-birleşen davalıdan alınarak, asıl davalı-birleşen davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl davalı-birleşen davacı TCDD’ye iadesine, 24.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.