5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/12431 Karar No: 2019/6635 Karar Tarihi: 27.06.2019
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/12431 Esas 2019/6635 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2015/12431 E. , 2019/6635 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tebliğnamede adına yer verilen ... hakkında bir temyiz bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4-655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tek tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP sisteminde yapılan sorgulamada, sanık hakkında aynı suçtan... 19. Asliye Ceza Mahkemesinde 2013/725 Esas sayılı ve... 12. Asliye Ceza Mahkemesinde 2014/516 Esas sayılı dosyaları ile kamu davaları açıldığının anlaşılması karşısında, söz konusu davaların akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmeleri, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi sonrasında suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması, ayrıca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen dava dosyasından verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesiyle oluşacağı nazara alındığında, tanık ..."ün sahibi olduğu çeki.... isimli iş yerine kırdırmak amacıyla bırakmasından sonra yapılan aramada söz konusu çeke el konulduğunun anlaşılması karşısında, teşebbüs hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması, Sanığın tefecilik eylemleri nedeniyle hakkında TCK"nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverme tarihinden itibaren uygulanamayacağı gözetilmeksizin altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesindeki hakların tümünü koşullu salıverilmeye kadar kullanmaktan mahrum bırakılmasına hükmedilmesi, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Adli emanetin 2012/10540 sırasında kayıtlı eşyalar hakkında herhangi bir karar verilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 27/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.