Esas No: 2021/2463
Karar No: 2022/1623
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2463 Esas 2022/1623 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/2463 E. , 2022/1623 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.05.2018 tarih ve 2017/123 - 2018/92 sayılı kararı
Suç : Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasınının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya
veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme
Silahlı terör örgütüne üye olma
Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt
adına suç işleme
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında ;
a- 5237sayılı TCK’nın 309/1, 62/1, 53/1-2-3, 58/9,
63/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına,
b-“Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye
teşebbüs etme,“ Silahlı terör örgütüne üye olma”
suçlarından Ceza verilmesine yer olmadığına
dair verilen kararlara karşı istinaf başvurularının esastan reddine
2- Sanıklar, ... ve ... hakkında;
5237 sayılı TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 63/1. maddeleri uyarınca
hükmedilen hapis cezasına ilişkin ayrı ayrı istinaf
başvurularının esastan reddi
3- Sanıklar ... ve ... hakkında,
“Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya
veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme,
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya teşebbüs etme” suçlarından
CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen
Beraat kararına yönelik istinaf
başvurularının ayrı ayrı esastan reddine
4-Sanıklar ..., ..., ...,
..., ..., ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,
..., ... ve ... hakkında;
“Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya
teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlarından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine
5- Sanık ... hakkında;
“Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya
teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” suçlarından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca verilen beraat kararına yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuranların süresi, kararların niteliği, ve temyiz sebeblerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık ... ve ... müdafilerinin hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından; sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin ise; İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetimlerinde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından takdiren; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin sanıklar ..., ... ve ... yönünden silahlı terör örgütüne üye olma; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden ise silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme; suçlarına ilişkin niteliği itibariyle doğrudan zarar görmediği ve bu nedenle davaya katılma hakkı bulunmadığı anlaşıldığından, katılan vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı CMK’nın 279/1-b maddesi gereğince reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının aynı kanun maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, niteliği itibariyle CMK'nın 286/1 maddesi gereğince temyize kabil olmadığı, anlaşılmakla; temyiz incelemesine yer olmadığına, dosyanın belirtilen yönlerden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin, sanık ... hakkında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme suçuna ilişkin verilen ceza verilmesine yer olmadığına kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
İlk Derece Mahkemesinin ceza verilmesine yer olmadığına dair kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesinin vermiş olduğu kararın CMK'nın 286/2-h maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan anılan suçlar yönünden temyiz isteminin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
3-Sanık ... hakkında “Cebir ve Şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki “Cebir ve Şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarından kurulan beraat kararlarına ilişkin sanık ... müdafii ve katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanık ... ile ilgili olarak “ Cebir ve Şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme” suçuna ilişkin eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı; sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ilgili olarak “Cebir ve Şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” suçlarını işlediklerinin sabit olmaması gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğu anlaşılmakla; sanık ... müdafi ile katılan T.C. Cumhurbaşkanlığı vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat ve mahkumiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,
4- Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bylock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasıfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle mümkün olması halinde ilgili birimlerden ayrıntılı bylock tespit ve değerlendirme raporlarının temin edilmesi, UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanıklar hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili şahısların sanıklar hakkındaki beyanlarının aslı veya onaylı suretlerinin getirtilmesi, gerek görüldüğü takdirde ilgili şahısların mahkemede tanık olarak dinlenmeleri, sanıkların asker şahıs olmalarıda gözetilerek haklarında ankesör/sabit hatlardan periyodik/ardışık aramalarının olup olmadığı, herhangi bir örgütsel iletişim ağına dahil olup olmadıklarının tespitine çalışılması, tüm bu delillerin duruşmada CMK'nın 217. maddesi gereğince sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanıkların ByLock kullanıcısı olduklarına dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ... ve ...’ın tutuklulukta geçirdikleri süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.