18. Ceza Dairesi 2015/2239 E. , 2015/2932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve gerekçeli kararın, cezaevinde bulunan sanığa CMK"nın 263. maddesine uygun tebliğ edilmemesi karşısında, temyiz talebinin süresi içerisinde yapıldığı kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Hakaret suçundan hüküm kurulurken, uygulama maddesinin, TCK"nın 125/3.a yerine, aynı Kanunun 125/1.a olarak gösterilmesi şeklindeki yazım hatasının, mahallinde düzeltilebileceği,
TCK"nın 58. maddesine göre tekerrür hükümleri uygulanırken, 5275 sayılı Kanunun, tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olmayacağını öngören 108/2. maddesi gözetilmeksizin, kesinleşmiş birden fazla mahkumiyet kararı birlikte tekerrüre dayanak yapılmış ise de, en ağır cezayı içeren, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 19.03.2008 tarih ve 2007/62, 2008/284 E/K sayılı ilamına ilişkin mahkumiyetin, infaz aşamasında tekerrüre esas alınabilecek olması nedeniyle bozmayı gerektirmediği,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye uygun olarak, TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması, biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 18/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.