MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; 1. ve 2. el araç satış işi ile iştigal ettiğini, davalıya araç sattıklarını, bu satış nedeniyle ... 27. Noterliğinin 04/11/2014 tarih, 21788 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ötv muafiyeti kapsamında değerlendirilemeyen araç sebebi ile belirtilen tutarı ödemesinin ihtar edildiğini, ödememesi üzerine 12/01/2015 tarihinde 21.571,89 TL ödemek durumunda kaldıklarını, ödemeye ilişkin davalı aleyhine başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibe konu alacağın %20"sinden az olmayan kötüniyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; dava konusu aracı satın alırken, ... Devlet Hastanesi’nden almış olduğu 17.11.2011 tarih ve 1527 nolu ve %20 özür oranlı Özürlü ... Raporunu ibraz ettiğini, söz konusu raporda “2022 sayılı kanun ve tüm özürlü haklarından yararlanır“ ibaresi bulunduğunu, bu belgeleri davacı tarafın yeterli gördüğünü, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... 2. İcra Müdürlüğü 2015/1703 E. sayılı dosyasına vaki davalı itirazın iptaline, takibin devamına, takibe konu asıl alacağın %20"si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıya sattığı araç nedeniyle ÖTV, KDV ve vergi cezası ödemek zorunda kaldığını, bu ödemelerin tahsili için başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerektiğini iddia etmiş, davalı ise aracı satın alırken malül olduğuna dair raporunu sunduğunu, bu rapora binaen satışın gerçekleştiğini, davalının başka bir belge talep etmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisinden kaynaklanmayan ve davalının satın aldığı araç nedeniyle ödemiş bulunduğu 21.619,76 TL"yi davalıdan talep edebileceği kanaatine varılmakla davanın kabulüne hükmedilmiştir. Ancak; sözleşmenin taraflarının, başlangıçta üzerinde iradelerinin birleştiği satış bedeli dışında, sonradan ayrıca bir istemde bulunmasına olanak bulunmamaktadır. Kararlaştırılan bedelden başka ayrıca ÖTV vergisi alınması yönünde açılan bu davada 4760 sayılı yasanın 4. maddesine göre vergi mükellefi satıcı, dolayısıyla davacı olduğundan, davacının, sözleşmenin kuruluş aşamasından sonra böyle bir talebinin veya ödemiş olduğu ÖTV"nin alıcı/davalıya rücu imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca; davalının sözünü ettiği raporla 2003 yılında da ÖTV ödemeden araç alabildiğinden ve ÖTV’siz araç satışına ilşkin yasal düzenlemelere aykırı şekilde, araçta gerekli tadilatın yapılmasını sağlamadan satış yaparak kendi kusuru ile vergi ve vergi cezası ödenmesine sebebiyet veren davacının, davasının reddi gerekirken kabulü hatalı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.