Esas No: 1999/1128
Karar No: 2000/491
Karar Tarihi: 17.02.2000
Danıştay 9. Daire 1999/1128 Esas 2000/491 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Çankaya Belediye Başkanlığı, 1994-1996 yılları arasında çevre temizlik vergisi tahsilatı için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kaybetmiş ve bu karara itiraz etmiştir. Ancak temyiz istemi reddedilmiş ve mahkeme kararı onanmıştır. Kararda, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesinde bahsedilen amme alacağının ödeme emri ile takibe alınabilmesi için verginin ödenebilir safhaya gelmiş olması gerektiği, 58. maddesi ile ödeme emrine yapılacak itirazların sınırlandırıldığı ve ödeme emrine karşı açılan davada tahakkukun esasına ilişkin hukuki uyuşmazlığın incelenemeyeceği belirtilmiştir. Ancak mükerrer 44. madde ile katı atıklara ilişkin çevre temizlik vergisinin belediyelerce binaların tarifelerdeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarları itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacağı, tahakkuk eden verginin bir defaya mahsus olmak üzere belediyelerin ilan koymaya mahsus mahallinde bir ay süreyle ilan edileceği hükmü de hatırlatılmıştır. Bu nedenle ödeme emri öncesi tahakkukun esasına itiraz olana
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 1999/1128
Karar No: 2000/491
Temyiz İsteminde Bulunan : Çankaya Belediye Başkanlığı - ANKARA
Vekili : …
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : 1994, 1995, 1996 yıllarına ilişkin çevre temizlik vergisinin tahsili amacıyla düzenlenerek bildirimi yapılan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; 6183 sayılı Kanunun 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükmüne yer verildiği, amme alacağının ödeme emri ile takibe alınabilmesi için tahakkuk eden verginin ödenebilir safhaya gelmiş olması gerektiği, anılan Kanunun 58. maddesi ile ödeme emrine yapılacak itirazların sınırlandırılmış olduğu, buna göre ödeme emrine karşı açılan davada, tahukkukun esasına ilişkin hukuki uyuşmazlığı inceleme olanağı bulunmamakta ise de, 2464 sayılı Kanunun çevre temizlik vergisine ilişkin mükerrer 44. maddesinde, katı atıklara ilişkin çevre temizlik vergisinin belediyelerce binaların tarifelerdeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarları itibarıyla tahakkuk etmiş sayılacağı, tahakkuk eden verginin bir defaya mahsus olmak üzere belediyelerin ilan koymaya mahsus mahallinde bir ay süreyle ilan edileceği hükmü yer almış olup, söz konusu verginin tarh aşamasının mükellefine ayrıca tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emri öncesi tahakkukun esasına itiraz imkanı bulunmadığından ödeme emri aşamasında esasa ilişkin hususların incelenmesi gerektiği, olayda yükümlü vakfın kullanımında olan binada devamlı olarak çalışan üç adet personelin bulunduğu anlaşılmakta olup, bu personel sayısına göre verginin 7. grup 3. derece üzerinden hesaplanarak aranılması icabettiği, davacının bu grup ve dereceye isabet eden vergi tahakkukunu ve beyanname vermemekten dolayı kesilen cezayı kabul ettiği, davalı idare, vakfın tüm yönetim kurulu üyelerini vergiye konu binada çalışan personel olarak kabul etmiş ise de, mükellef grup ve derecesinin personel sayısına göre tespitinde binayı devamlı olarak kullanan kişiler şeklinde anlaşılması icabettiği, belirli gün ve saatlerde toplantı amacıyla binada bulunan yönetim kurulu üyelerinin binayı devamlı olarak kullandığını ve mükellef grup ve derecesinin tespitinde esas alınmasını kabul etmenin mümkün olmadığı, bu durumda 7 grup 3. derece üzerinden tahakkuk ettirilen toplam ...- lira çevre temizlik vergisi ve ...- lira cezanın tahsili için düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğu, ancak bu miktarı aşan vergi borcu için düzenlenen ödeme emrinde isabet görülmediği gerekçesiyle kısmen kabul ederek ödeme emrinin ...- liralık ceza ve ...- lira çevre temizlik vergisine ilişkin kısmını onayan, bu miktarı aşan kısmını ise iptal eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının; çevre temizlik vergisinin hesabında vakıf yönetim kurulu üyelerinin dikkate alınması suretiyle düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Savcı …'ün Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …'nun Düşüncesi : İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz edilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı anlaşıldığından temyiz isteminin reddine, anılan Mahkeme kararının onanmasına, ...- lira ilam harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına 17.2.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.