Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/2793
Karar No: 2022/1630
Karar Tarihi: 30.03.2022

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/2793 Esas 2022/1630 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2021/2793 E.  ,  2022/1630 K.

    "İçtihat Metni"

    İlk Derece Mahkemesi : Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2019 tarih ve 2018/290 - 2019/124 sayılı kararı
    Suç : Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., .... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu yönünden ayrı ayrı; TCK’nın 309/1, 39/2-c, 53, 58/9, 62/1, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi.
    2-Sanık ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu yönünden ayrı ayrı; CMK’nın 223/3-d maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
    4-Sanıklar ... ve ... hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden ayrı ayrı; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    1-Katılan ... vekilinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve silahlı terör örgütüne üye olma, katılan T.C. ... vekilinin silahlı terör örgütüne üye olma; suçlarından doğrudan zarar görmedikleri adı geçen kurumların davalara katılma ve hükümleri temyize hak ve yetkileri bulunmadığından, temyiz istemlerinin CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçu nedeniyle, İlk Derece Mahkemesince verilen “Ceza verilmesine yer olmadığına” ilişkin kararlara karşı yapılan istinaf başvurularının Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince esastan reddedilmiş olduğunun anlaşılmasına ve ayrıca iş bu suçun 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile eklenen 5271 sayılı CMK'nın 286. maddesinin üçüncü fıkrasında tahdidi olarak sayılan suçlardan bulunmamasına nazaran Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararlar CMK'nın 286/2-h maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyizi mümkün bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı, Katılan T.C. ... vekili, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ün temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Sanıklar ..., ..., ..., ...., ... müdafileri ve sanık ...’ın duruşmalı inceleme taleplerinin İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi gereğince takdiren REDDİNE,
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., .... ve ... hakkında Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Ayrıntıları Dairenin 22.03.2019 tarih, 2018/7103 Esas, 2019/1953 sayılı kararında açıklandığı üzere:
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
    Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru değildir.
    Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur.
    Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında Türk Ceza Kanununun 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür.
    Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez. 15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000'in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000’e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve ... Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait bu uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4'ü asker, 63'ü polis ve 183'ü sivil olmak üzere toplam 250'den fazla kişi şehit edilmiş, 23'ü asker, 154'ü polis ve 2.558'i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
    Somut darbe teşebbüsü, TCK'nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, Anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK’nın 37. maddesi kapsamında doğrudan fail” olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
    Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen Anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
    Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde -faillerle birlikte- fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
    TCK'nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her halükarda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
    Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur (1982 Anayasasının 137/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24/3. maddesi). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduğu kendisince malum ise, maduna da faili müşterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
    Bölge Adliye ve İlk Derece Mahkemelerince sübutu kabul edilen somut olay ve bu çerçevede yukarıda yer verilen açıklamalar ışığında sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesine gelince:
    Genel olarak Bayburt 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı'nda gerçekleşen olaylar:
    Bayburt 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Yardımcılığı'nda piyade albay rütbesi ile kışla komutanı olarak görev yapan sanık ...'in, Trabzon 4. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili ... tarafından 15/07/2016 tarihinde saat 22:25:52 de aranarak acilen kışlaya gitmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtilal yaptığı, kendisine gönderilen emri Evrak Yönetim Sistemi (EYS) üzerinden tarafına göndereceği, personeli birliğe toplaması, birlik yoklaması alması ve müteakiben tekrar arayacağını bildirmesi üzerine sanık ...’in kışla nöbetçi amiri ile iletişime geçerek kışlada görevli tüm rütbeli personelin derhal kışlaya çağrılması, birlik komutanlarının kışlaya gelerek birliklerini kontrol altına almaları, erlerin uyandırılarak yoklamalarının alınması konusunda talimat verdiği, kışla nöbetçi subayının aldığı talimatlar doğrultusunda askeri personelin kışlaya acilen çağrıldığı, saat 22:45 sıralarında sanık ...'in kamuflajlı halde kışlaya vardığı, ... tarafından Evrak Yönetim Sistemi aracılığı ile saat 22:58:54'de gönderilen 'SIKIYÖNETİM DİREKTİFİ' başlıklı 'GİZLİ' ibareli evraka sanık ...’in makam odasında saat 22:59' da erişim sağladığı, bu sırada erlerin uyandırılarak silahlı, kompozit başlıklı ve hücum yelekli şekilde içtimalarının alındığı, akabinde rütbeli personelin Tugay Komutan Yardımcılığı'nda toplanmaya başladığı, 2. Piyade Tabur Komutan Vekili olarak görev yapan sanık binbaşı ... ve Lojistik Destek Tabur Komutanı olarak görev yapan sanık binbaşı ...'nun kışla komutanının makam odasına geçtikleri, sanık ...'in darbe bildirisini odada bulunan sanıklar ... ve ...'ya okuduğu ve ...'ın Trabzon-Bayburt sıkıyönetim komutanı olduğunu bildirdiği, evrakın eki niteliğindeki sıkıyönetim komutanlarının adlarının yer aldığı listenin çıktısını alarak sanıklar ... ve ...'ya verdiği ve anılan evrakı hep birlikte inceledikleri, aralarında o gece itibariyle tugay komutan yardımcılığında yapılacak hazırlıklar olan tank ve zpt askeri araçların hazırlattırılması, rütbeli personelden timler oluşturulması, tim üyelerine silah ve mühimmat dağıtılması, vatani görevini yapan erlerin ve oluşturulacak timlerin hazır vaziyette bekletilmeleri, erlere ait cep telefonlarının toplatılması, askeri gazinolarda TV izlemelerinin önlenmesi ve kışla dışına çıkışların yasaklanması hususlarını kararlaştırdıkları, sanık ... tarafından, sanık ...'a vekaleten baktığı 2. Piyade Tabur Komutanlığı'na ek olarak Emniyet Muhafız Takımı, TOW ve Tank Bölüklerinin kontrol yetkisinin, Lojistik Destek Taburu rütbeli personeline dağıtılacak mühimmatın taburuna ait mühimmattan tedariki görevinin yanı sıra toplantı sonucunda varılan kararların toplantıya katılamayan Topçu Tabur Komutanlığı'na vekaleten bakan sanık ...'e kışla komutanının emri olduğu belirtilerek bildirilmesi görevlerinin verildiği, sonrasında talimatların icrasını yerine getirmek üzere tabur komutanlarının birliklerine gittikleri ve bu doğrultuda kendi tabur rütbeli personelleri ile toplantılar düzenledikleri, yaptıkları toplantılarda tabur komutanlıkları bünyesindeki rütbeli personellerine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el koyduğunu, ...'ın sıkıyönetim komutanlar listesinde Trabzon-Bayburt illerinden sorumlu sıkıyönetim komutanı olarak yer aldığını bildirilerek kışla komutanı sanık ...'in emri gereğince rütbeli personelden timler oluşturulacağının, her rütbeli personele 5 adet boş şarjör, 100 adet G3 piyade tüfeği mermisi, hücum yeleği verileceğinin ve silah alınacağının emredildiği, emir doğrultusunda rütbeli personelin silah, mühimmat ve hücum yeleklerini aldıkları, bu aşamada alınan kararlar doğrultusunda tugay komutan yardımcılığında görevli subaylar ve astsubaylar nezdinde koordinasyonu sağlamak amacıyla Whatsapp grubu oluşturulduğu, ardından grupta YURTTA SULH BİLDİRGESİ'nin paylaşıldığı, müteakiben sanık ...'in anılan Whatsapp grubuna 'Emrimle hareket edilecektir, müteakip duruma göre oluşturulan alternatif plan bu şekildedir.' şeklinde mesaj gönderdiği, devamında Bayburt şehir merkezindeki saat kulesinin bulunduğu şehir meydanını ve çevresindeki caddeleri gösterir elle çizilmiş basit krokiyi paylaştığı, söz konusu kroki de 'VALİLİK' ve 'MEYDAN' ibarelerinin, yanında olası bir çıkış durumunda hangi birliğin hangi kurumu alacağını gösterir şekilde 1-2-3 yazan okların yer aldığı, 1 numaranın Piyadelerden oluşan timleri, 2 numaranın TANK ve TOW birliklerinden oluşan timleri, 3 numaranın ise Lojistik Destek Taburu bünyesinde oluşturulan timleri ifade ettiği, krokide yer alan 'VALİLİK' kelimesinin kutucuk içine alındığı, ardından krokideki numaraları açıklayıcı ve timlerin hangi sahalara, cadde, sokak, muhitlerde görevli olduğunu gösterir 'HAREKAT PLANI' paylaşımında bulunduğu ve yine sanık ...'in "Bu krokiyle beraber benden emir bekleyin önce piyadelerden oluşturulan timler, daha sonra topçu, tank, tow timleri, en son da lojistik desteğin timleri hareket edecektir." şeklinde paylaşımda bulunduğu, kışla bünyesinde vatani hizmetini yapmakta olan askerlerin telefonları toplanarak toplu şekilde içtimalarının yapıldığı, teçhizatlı vaziyette hazır olarak içtima alanında, sonrasında saat 04:00'e kadar askeri gazinoda bekletilen askerlerin bu saat itibariyle de her an kalkacak, hazır olacak şekilde kamuflajlı ve silahlı vaziyette koğuşlara istirahat etmek üzere geçmelerine müsaade edildiği, sanık ... tarafından tabur bünyesinde oluşturulan timlerden 1. time komutan olarak sahra hizmetleri bölük komutanı sanık yüzbaşı ...’ın görevlendirildiği, komutanı olduğu 1. time iş bölümü doğrultusunda Bayburt Şehir Merkezi'nde bulunan saat kulesi civarının işgali görevi verildiği, tam teçhizatlı vaziyetteki tim üyelerine istirahate çekilebilecekleri, dağılmamaları, yakınlarda olmaları hususunda talimat verdiği, anılan Whatsapp grubunda Sanık ... tarafından yapılan kroki, harekat planı paylaşımları ve "Bu krokiyle beraber benden emir bekleyin önce piyadelerden oluşturulan timler, daha sonra topçu, tank, tow timleri, en son da lojistik desteğin timleri hareket edecektir" şeklindeki mesaj paylaşımı sonrasında sanık ...'ın "Ben ve timim emirlerinize hazırız." şeklinde paylaşımda bulunduğu, diğer bir whatsapp grubu olan Sahra Bölüğü grubunda ise kendisini “komutanım bu yazılanlar size sonra sıkıntı olur” şeklinde uyaran teğmene "darbeyse darbe, azıcık erkek olun" şeklinde paylaşımda bulunduğu, topçu tabur komutan vekili olarak görev yapan sanık ...’in yaptığı toplantıda "Arkadaşlar bu bir darbe girişimidir, Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur, bizlerde asker olarak üzerimize düşen görevi layıkıyla yerine getireceğiz." devamında ise "gelen emirde mülkü amirleri almamız yazıyor, eğer emir verilirse bu emri yapacağız. Ben 13 yaşımdan beri bu üniformayı giyiyorum, bana verilen emri, görevi yerine getirmek zorundayım. Bu üniformayı giymemin amacı budur, tereddüt etmiyorum, korkmuyorum, verdiğim emirlerin arkasındayım, şayet bu konu ile ilgili yani mesaj emri doğrultusunda bir emir gelirse yerine getireceğim, biz üzerimize düşeni yapacağız." şeklinde beyanlarda bulunarak kışla komutanının vereceği emirler doğrultusunda hareket edeceklerini, bundan sonra vereceği her emrin arkasında olduğunu bildirdiği, yine "bu saatten sonra ben verdiğim emirlerin tamamının arkasındayım, bize verilen emirleri bekleyeceğiz, her an dışarı çıkacakmış gibi hazır vaziyette bekleyeceğiz, kimse tabur bölgesinden ayrılmasın, herkesin hücum yeleği ve silahı üzerinde olsun" şeklinde açıklama yaparak her an dışarı çıkacak şekilde hazır olarak beklemelerini emrettiği, sanık ...'in rütbeliler nezdinde yaptığı toplantı sonrasında içtima alanında bekletilmekte olan erbaş ve erlere “Şu anda ne olduğunu bilen var mı? Arkadaşlar şuan TSK yönetime el koydu, Askeri darbe oldu, emir geldiğinde biz dışarı çıkacağız, valilikse valilik, savcılıksa savcılık, bize engel olmaya çalışan kim olursa olsun alacağız, karşımıza çıkanı gerekirse vuracağız, benim arkamdan gelmeyeni alnının ortasından vururum sorana da vatan hainiydi derim.” şeklinde konuşma yaptığı, sanık ... tarafından tabur bünyesinde oluşturulan 2. timin tim komutanı olarak sanık yüzbaşı ...’ın görevlendirildiği, sanık ...’ın silahlı, hücum yelekli ve mühimmatlı vaziyette dışarı çıkış için emir beklediği, toplantı sırasında "biz askeriz, ne şekilde emir verilirse onu yerine getiririz, dışarı çıkmam diye bir şey yok" ve sanık ...'e yönelik olarak " garp var darp var, garbı yaşamadık ama darbı yaşıyoruz, ne gerekiyorsa yapılır komutanım." şeklinde cevaplar verdiği, darbe teşebbüsünün başarısızlıkla sonuçlanması akabinde harekat planı ve kroki paylaşımının gerçekleştiği whatsapp grubunun sanık ...'in darbe girişiminde bulunulduğu gece itibariyle oluşturulan timlerin ani müdahale mangasına takviye amacıyla, alınan tedbirlerin ise kışla emniyeti ile alakalı olduğunu belirtmesi ve yazışma içeriklerinin silinerek grubun kapatılmasını emretmesi üzerine söz konusu grubun içeriği yok edilerek kapatıldığı anlaşılmakla;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, örgütsel bağları kesin olarak ortaya konamayan sanıkların, icra hareketlerinden önce örgütsel organizasyon içinde yer alarak darbe girişiminden haberdar olduklarının, suç işleme karar ve iradesine katıldıklarının da kanıtlanamamış olmasına, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yönetimi tarafından planlanan genel darbe planı çerçevesinde kendilerine verilen emirleri/görevleri kabullenerek, ülke çapında gerçekleştirilen Anayasal düzeni ihlal suçunun icra hareketleriyle de illi bir değer taşıyan ve tek başına vahamet arz etmeyen, konumları, rütbeleri ve mesleki tecrübeleri itibariyle haklarında TCK'nın 24/1-4 ve 30. maddelerinin tatbik şartları bulunmayan sanıkların eylemlerinin; elverişli nitelikteki icra hareketlerine katkı sunmakla birlikte, sundukları katkının tek başına vahamet arz etmemesi de nazara alındığında, işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak (TCK madde 39/2-c) suretiyle Anayasayı ihlal suçuna yardım etmek kapsamında kaldığının kabulü ile bu kapsamda sanıkların savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiği anlaşılmakla, sanıklar ..., ..., ..., ..., sanıklar müdafileri ve Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle mahkumiyet hükümlerinin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Bayburt Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi