Esas No: 2022/10930
Karar No: 2022/1578
Karar Tarihi: 30.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/10930 Esas 2022/1578 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2022/10930 E. , 2022/1578 K."İçtihat Metni"
İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtiraz Edilen Daire Kararı : Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 11.10.2021 tarih ve 2021/6596 - 2021/9457 sayılı kararı
İlk Derece Mahkemesi: Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.12.2020 tarih ve 2019/627 - 2020/837 sayılı kararı
İtirazla İlgili Mahkeme Karar : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 09.03.2021 tarih 2021/126 - 2021/312 sayılı kararı
İtirazla İlgili Hüküm : 5237 sayılı TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
İtiraz Yazısı İle Dava Dosyası İncelenip Gereği Düşünüldü:
A)TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2022 tarih ve KD- 2022/15975 sayılı itiraz yazısında özetle; sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında beyanlarda bulunduğu, ancak kovuşturma aşamasında, beyanlarının baskı altında alındığını belirterek beyanlarından döndüğü, temyiz aşamasında ise; 24.06.2021 tarihinde Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı dilekçede; “etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, daha önce etkin pişmanlık kapsamında verdiği beyanlardan dönme sebebinin örgüt üyelerinin ikna çabaları olduğunu” belirtiği, sanığın söz konusu dilekçesinin göz önüne alınarak sadece eski beyanlardan vazgeçmiş olmanın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması için yeterli olmadığı, TCK’nın 221. maddesindeki düzenlemede mahkeme huzurunda eski beyanlardan cayanların faydalanamayacağına dair bir düzenlemenin olmadığı, bu nedenlerle sanığın etkin pişmanlık uygulanamayacağı sonucuna varılmasının hukuka aykırılık oluşturacağı, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerine ilişkin değerlendirme yapılmadan eksik araştırma ile hüküm kurulması, itiraz yazısında belirtilen eksiklikler giderilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi için hükmün bozulmasına, aksi halde itiraz hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna tevdiine ilişkindir.
B)İTİRAZ NEDENLERİ:
Mezkur ilama ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının anılan itiraz yazısı ile;
"1. İtiraz uyuşmazlığına veden olan konu; sanık ...’in etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanıp faydalanamayacağı hususunda eksik inceleme ile hüküm kurulmasına ilişkindir.
2. Silahlı terör örgütüne üye olmak suçuna dair etkin pişmanlık hükümleri TCK’nın 221. maddesinde düzenlenmiş olup konu ile ilgili kısmı,
“TCK'nın 221/4 : Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır.” şeklindedir.
İtiraza konu olay ile ilgili olarak ele alınacak olursa; 221/4. fıkrasının 2. cümlesinin uygulanma koşulları;
-Sanığın örgütün kurucusu yöneticisi, örgüt üyesi ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden olması,
-Örgütün yapısı ve faaliyet çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi,
-Yakalanmış olması,
Şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde kişi hakkında örgüt kurmak, yönetmek, örgüte üye olmak suçundan dolayı ya da örgüt adına işlenen suç ve örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçlarından indirim öngörülmüştür.
Mülga 3216 sayılı ve yerine kaim mülga 4959 Topluma Kazandırma Kanunlarının 3. maddesinin (b) fıkrasında: “Bu kanun kapsamında kalmakla birlikte, hükmü kesinleşmeden önce hâkim huzurunda daha önceki beyanlarını reddeden veya bu kanun hükümlerinden yararlanmak istemediğini beyan eden failler” in bu kanundan faydalanamayacağı belirtilmiştir.
Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlendiği ve yürürlükte olan TCK’nın 221. maddesinde veya başka bir meri mevzuatta “hakim huzurunda daha önceki beyanlarından vazgeçen faillerin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamayacağına” dair herhangi bir düzenleme mevcut değildir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih 2009/9-18-78 E-K sayılı kararının gerekçesinde "terör örgütlerinin insan kaynağının kurtulabilmesi, alınabilecek diğer tedbirler ile birlikte bu örgütlerin etkisizleştirilip ortadan kaldırılmaları, geçmişten meydana gelen terör örgütü eylemlerinin aydınlatabilmesi gelecekte işleyebilecekleri suçların engellenmesi ve terör örgütüne üye olanların tekrar topluma kazandırılmaları için örgüt üyelerinin ve yöneticilerinin örgütten ayrılmalarını sağlamak suç ve suçluyla mücadele etmek için pişmanlık yasalarının ve etkin pişmanlık kurumunun bu amaca uygun olarak yorumlaması gerektiğini" belirtilmiştir.
3. İtiraza konu dosyada sanık ...'in 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Patnos 3. Jandarma Komando Alay Komutanlığı bünyesinde J.Asb.Kd.Çvş. olarak görev yaparken gözaltına alındığı, 25.03.2018 tarihinde kolluk tarafından alınan beyanında “etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini söyleyerek bu doğrultuda nasıl astsubay olduğunu, çalışma evlerinde kaldığı ve sınava hazırlanma sürecini, sınavı kazandıktan sonra örgüt ile irtibatını, kendisi ile kimlerin ilgilendiğini” anlatmıştır. Sanık tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış hakkında dinlenen tanıkların beyanları ve toplanan diğer deliller sonrasında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kamu davası açılmıştır.
Yargılama Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş mahkeme huzurunda yaptığı savunmalarında soruşturma aşamasında verdiği beyanların baskı altında alındığını iddia ederek etkin pişmanlık kapsamında verdiği beyanlardan vazgeçmiştir. Yargılama sonucunda mahkeme “Kovuşturma aşamasında örgütsel tavır sergileyerek soruşturma aşamasındaki beyanlarını kabul etmediğine ilişkin beyanların suçtan kurtulmak amacıyla yapıldığına mahkememizce kanaat getirilmiş ve kovuşturma aşamasındaki savunmalarına itibar edilmemiştir” gerekçesi ile soruşturma aşamasındaki beyanları esas alarak hüküm kurmuştur.
Sanık ve müdafii tarafından istinaf edilen sözkonusu karar hakkında Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı verilip dosyanın sanık müdafiinin temyizi ile Başsavcılığımıza gönderilmesi aşamasında sanık ... tarafından 25.06.2021 tarihinde “Kovuşturma aşamasında eski beyanlarından örgüt baskı ve telkinleri ile vazgeçtiğini, bu vazgeçmeden nedamet getirdiğini ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında hem eski beyanlarını tekrar edeceğini hem de kendisine soruşturma beyanından vazgeçmesi için baskı yapan kişilerin isimlerini vereceğini gerekirse teşhiste bulunacağını” belirten bir dilekçeyi yerel mahkemeye ibraz etmiş, mahkeme 30.06..2021 tarihinde bu dilekçeyi Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine, bu dairede söz konusu dilekçeyi dosyasına konulmak üzere 05.07.2021 tarihinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi Yazı İşleri Müdürlüğüne göndermiştir.
Bu aşamada dosya henüz Yargıtay denetiminden geçmediği için kesinleşmiş bir karardan söz edilemeyeceği de açıktır.
4. İtirazımıza sebep ve tartışılması gereken konu, failin verdiği ifadeden dönmesinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmasına engel olup olmayacağıdır.
Meri Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girmeden önce suçluları topluma kazandırma düşüncesiyle çıkartılan 3216 sayılı Kanunda yukarıda da yazıldığı gibi hakim huzurunda beyanından cayan failin etkin pişmanlıktan faydalanamayacağı açıkça belirtilmiştir. Yeni Ceza yargılaması sisteminde ise etkin pişmanlıktan faydalanma koşullarlı sayılarak eski bayanlardan vazgeçmeden bahsedilmemiştir. Yasa koyucunun böyle bir düşüncesi ve amacı olmadığı da eski ve yeni düzenleme arasındaki farktan açıkça anlaşılmaktadır.
Sanık soruşturma aşamasında verdiği ifadeden kovuşturma sırasında vazgeçmese idi etkin pişmanlık hükümlerinin lehine uygulanması ihtimali olup olmadığının gündeme geleceği açıktır. Yerel mahkeme sanığın vazgeçmesini suçtan kurtulmaya yönelik olarak kabul etmek suretiyle mahkemede huzurda verdiği ifadeye itibar etmemiş ve dolayısıyla soruşturma aşamasındaki beyanlarını hükme esas almıştır.
Bu durumda;
a) Sanığın verdiği beyanların içeriklerinin denetlenerek doğruluğu halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması ihtimali olduğuna göre dosya kapsamında beyanların denetlenip ifadede adı geçenler hakkında soruşturma/kovuşturma olup olmadığı mahkeme tarafından araştırılmayarak eksik inceleme ile hüküm kurulduğu açıktır.
b) Sadece eski beyanlardan vazgeçmiş olmak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması için yeterli midir veya uygulamamaya gerekçe edilebilir mi? TCK’nın 221. maddesindeki düzenleme açıktır ve mahkeme huzurunda eski beyanlardan cayanların faydalanamayacağına dair bir düzenleme yoktur. 3216 sayılı Kanun’da dikkate alınırsa yasa koyucunun unuttuğu gibi bir sonuca varılamayacağı da muhakkaktır. Buna göre Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın ilk ifadelerini kabul ettiği de nazara alınarak bu ifadeden vazgeçtiği gerekçesi ile etkin pişmanlık uygulanamayacağı sonucuna varması hukuka aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle Yüksek Daire kararına karşı sanık ... lehine 5271 sayılı Kanunun 308. maddesi uyarınca itiraz olağanüstü kanun yoluna başvurulmuştur."
Şeklinde belirtilmiştir.
C)İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
Dosya kapsamı incelendiğinde; hakkındaki mahkumiyet hükmü Dairemizce onanarak kesinleşen sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlık kapsamında beyanlarda bulunduğu, ancak kovuşturma aşamasında beyanlarının baskı altında alındığını belirterek beyanlarından döndüğü, temyiz aşamasında ise; sanığın dosya içerisine göndermiş olduğu Erzurum Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı 24.06.2021 tarihli dilekçede; etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini, daha önce etkin pişmanlık kapsamında verdiği beyanlardan dönme sebebinin köyüne gelen örgüt üyelerinin ikna çabaları olduğunu belirtmesi karşısında; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18.09.2019 tarih ve 2019/2967 Esas, 2019/5454 karar sayılı kararında ve başkaca yerleşik içtihatlarında da belirtilği üzere; “soruşturma aşamasında kısmen de olsa suçun açığa çıkmasına yardımcı olacak şekilde ifade veren, ancak kovuşturma aşamasında önceki ifadelerinden dönen sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yasal olanak” olmadığı ayrıca sanığın beyanı da nazara alındığında etkin pişmanlıktan dönme sebebinin; örgütün baskı ve korkutucu gücünden olmayıp, ikna edilmesi olduğu anlaşılmakta olup, bu kapsamda sanığın yargılama aşamasında samimi bir tutum sergilemediği izahtan varestedir.
D)SONUÇ:
1)Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden İTİRAZIN REDDİNE,
2)Dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oy birliğiyle 30.03.2022 tarihinde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.