
Esas No: 2021/10275
Karar No: 2022/3673
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10275 Esas 2022/3673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefetten dolayı verilen hükümle ilgili olarak yapılan temyiz talebini incelemiştir. İlk olarak, katılan kurumun aracının iadesi kararına yönelik temyiz itirazları reddedilerek, yerel mahkeme kararı onanmıştır. Sanık ve katılan kurum vekilinin mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebi ise incelenmiştir. 5607 sayılı yasanın 3/11. maddesi, 6545 ve 7242 sayılı yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenmiş ve sonuç cezalar karşılaştırılarak sanığın hukuki durumu tespit edilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Karara göre, hüküm bozulmuştur çünkü sanık hakkında hak yoksunluğuna ilişkin kararda çelişki bulunmuştur ve tekerrüre esas alınan mahkumiyet hükmü belirtilmemiştir. İlgili kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: 5607 sayılı yasanın 3/11. maddesi, 6545 ve 7242 sayılı yasalar ile değiştir
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakilde kullanılan aracın iadesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin mahkumiyet kararına yönelik temyiz istemlerinin yapılan incelemesinde ise;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
A- Mahkum olduğu hapis cezası ertelenmeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi ve sanık hakkında TCK.nun 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğuna hükmedilirken, TCK'nun 53/1-e bendinin cezanın infazının tamamlanmasına kadar uygulanmasına karar verildikten sonra, sanığa verilen hapis cezası ertelenmediği halde, mahkum olunan hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında birinci fıkranın (e) bendinin uygulanmasına yer olmadığına denilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi,
B- Tekerrüre esas alınan ilamda birden fazla mahkumiyet kararı bulunduğu halde, hangi mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.