Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/4583 Esas 2012/15526 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4583
Karar No: 2012/15526

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/4583 Esas 2012/15526 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2012/4583 E.  ,  2012/15526 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/10/2010
    NUMARASI : 2008/680-2010/735

    Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil mümkün olmazsa ise tazminat davası sonunda, yerel mahkemece   Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden ise kadastral parselin ihyası isteğinin kabulü ile yol ve parkta kalan bölümlerin terkine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile dahili davalı vekili tarafından   yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,  Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
      Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kök parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescili, mümkün olmaz ise bedel isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede  Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından  imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan  Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.
    Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini, dava konusu yerin Hazineye ait olduğunu, imar uygulamasından önce taşınmazın sicil kaydının Seyhan Belediyesi adına yapılmasının yanılgıya dayalı olduğunu, esasen ihdas parselinin Hazine adına sicil kaydının oluşturulmasının dağıtım cetvelllerinde öngörüldüğü halde sicilin Seyhan Belediyesi adına oluştuğunu ileri sürmek suretiyle aynı zamanda yolsuz tescile de dayanarak eldeki davayı açmıştır. 
    Gerçekten de; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicilinin oluşturulması öngörüldüğü halde, tescil sırasında hataya düşülerek Seyhan Belediyesi adına sicilin oluşturulduğu teknik bilirkişi raporu,  dosya kapsamı ve belgelerle sabittir.
    Bu şekilde Seyhan Belediye adına oluşan sicil kaydının TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve iptali gerektiği açıktır. Esasen Hazine"de bu hususu ve aynı zamanda imar işlemlerinin de iptallerini ileri sürerek eldeki davayı açmış ve mahkemece Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, diğer davalılar yönünden eski hale ihya isteğinin  kabulüne karar verilmiştir.
    Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanıksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında ve yargılama giderlerinden davalı gerçek kişilerin sorumlu tutulmayarak  davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile dahili davalı Çukurova Belediyesinin sorumlu tutulmuş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile  dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilinin tüm, davacı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
     Ne var ki; imar parseli hakkında imarla oluşan sicil kaydının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olması doğru olmadığı gibi,  kök parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişinin krokisinde B ve D  harfleri ile gösterilen  yolda ve parkta kalan kısımların  kabul kapsamı dışında bırakılmış olması da doğru değildir.
    Öte yandan; dava kabul edildiği halde, yargılama giderlerinin bir kısmının davacı üzerinde bırakılması da isabetsiz olduğu gibi, davalı Belediyeler ile davalı K... K... yararına avukatlık parasına hükmedilmiş olması da yerinde değildir.
    Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  20.12.2012  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.