
Esas No: 2013/4138
Karar No: 2013/6827
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4138 Esas 2013/6827 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...Mahallesi 1365 ada 20 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde 20 sayılı parselin ...’un kullanımında olduğu ve... Orman İşletme Müdürlüğünün 25.05.2010 tarih ve 4800 sayılı yazısına göre 186,10 m2’lik bölümünün eylemli orman olduğu, 21 sayılı parselin ...’un kullanımında olduğu ve 893,70 m2’lik bölümünün eylemli orman olduğu şerhi de verilerek Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacılar, beyanlar hanesindeki eylemli orman şerhinin iptali için dava açmıştır.
Mahkemece, beyanlar hanesindeki şerhin silinmesini ancak tapu malikinin isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olarak açılmış kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece, tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhin silinmesini ancak tapu malikinin isteyebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesi doğru değildir. 6292 sayılı Kanun, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkartılan alanların hak sahiplerine satılmasının yolunu açmıştır. Bu taşınmazlarda kimlerin hak sahibi olduğu ise, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. maddesi gereğince yapılan kullanım kadastro ile belirlenmektedir. Bu durumda, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olarak belirlenen kişinin gerçek hak sahibi olmadığı, taşınmazın kendi kullanımında olduğu itirazını öne süren kişinin dava açmakta hukuki yararı vardır. Bu nedenle, işin esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usûl ve kanuna aykırı olan hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 17/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.