
Esas No: 2014/12375
Karar No: 2014/23121
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/12375 Esas 2014/23121 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Anayasanın 141/3. maddesi “bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre, mahkeme kararlarında iki tarafın sav ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur. Yerel Mahkeme kararında, her iki boşanma davasının kabulüne ve davalı davacı (kadın)"ın tazminat ile nafaka taleplerinin kabulüne ilişkin gerekçeler karar yerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.18.11.2014(Salı)
(Muhalif) (Muhalif)
KARŞI OY YAZISI
Tefhim edilen karar ile gerekçeli karar çelişkilidir. Bu husus "diğer yönler incelenmeden" tek başına bozma sebebidir.
KARŞI OY YAZISI
Temyiz edilen kararda, kararın hükümden önceki son paragrafında “yapılan yargılama, toplanan deliller, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına” gönderme yapılarak maddi olgu tespit edilmiş ve buna bağlanan sonuç gösterilmiştir. Başka bir ifade ile mahkeme; kararında, hangi delillerle sonuca ulaştığını açıklamıştır. Bu yeterlidir. Ayrıca sonuca götürücü maddi olguların, hangi delillerin takdir ve münakaşası suretiyle tespit edildiğinin ayrıntısıyla gösterilmesine lüzum yoktur. Bu bakımdan kararda, “gerekçe” mevcuttur. Kaldı ki, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428/4. maddesinde gösterilen “usulü muhakemeye muhalefetten” dolayı bir hükmün bozulabilmesi, bu maddenin “son” cümlesinde gösterilen koşula bağlıdır. Bu koşul da, usulü muhakemeye aykırılığın, hükmü tağyir edecek derecede bulunmasıdır. Bu koşul da bulunmadığına göre, gerekçesizlikten bozma yapılamayacağı, işin esasının incelenmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.