12. Ceza Dairesi 2020/5258 E. , 2021/7045 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Taksirle yaralama
Hüküm : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden; TCK"nın 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62, 50/1-a, 52/1-2-4. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle yaralama suçu yönünden;
TCK"nın 89/5-son maddesi delaletiyle 89/1, 89/2-b, 22/3, 62, 52/1-2-4, 53/6. maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık idaresindeki kamyonetle, 1,67 promil alkollü şekilde, gündüz vakti, meskun mahalde, üç şeritli bölünmüş asfalt kaplama yolda seyrederken, aracının ön sağ kısımlarıyla, en sağdaki şeritte park halinde bulunan aracın sol arka köşe kısımlarına çarpmasıyla, aracın içinde yolcu Mulla"nın vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda;
1-)TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ""hüküm verilmesine yer olmadığına"" kararı verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,
2-)TCK"nın 89/5. maddesine göre, bilinçli taksirle yaralama suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının, aynı Kanunun 89/1.maddesindeki yaralanma hali hariç olmak üzere, şikayete tabi olmadığı, ancak TCK 89.maddedeki bütün hallerin şikayete tabi olsun veya olmasın CMK"nın 253/1. maddesi gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, uzlaşma kapsamında olan suç hakkında soruşturma aşamasında sanığın ve müştekinin karşılıklı uzlaşmak istediğini beyan etmesine rağmen CMK’nın 253. maddesi gereğince sanıkla müşteki arasında uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden dava açıldığı, kovuşturma aşamasında da, aynı Kanunun 254. maddesi uyarınca bu eksikliğinin giderilmediği anlaşılmakla, mahkemece CMK"nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. madde hükümleri uygulanmak suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve taraflar uzlaşamazsa trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığı kararı verilerek, yalnızca bir kişinin taksirle yaralanmasına sebebiyet vermekten yargılamaya devam edilmesi, tarafların uzlaşması halinde ise bir kişinin taksirle yaralanmasına sebebiyet vermekten sanık hakkında düşme kararı verilerek yalnızca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yargılamaya devam edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-)Bozma ilamına uyulduğu takdirde, taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa; taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1.fıkrasında, uzlaşma sağlanırsa; trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.