Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7031
Karar No: 2019/2338
Karar Tarihi: 07.02.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/7031 Esas 2019/2338 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, mağdurun adının belirtilmemesi nedeniyle CMK'nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması ve ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede uygulanmaması gibi yanlışlıklar tespit edilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca, sanık hakkındaki hapis cezasının kamuya yararlı işte çalışma seçenek tedbiri ile değiştirilmesi kararının kazanılmış hak olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme aynı zamanda, mağdur hakkında düzenlenen raporun yetersiz olduğu ve Adli Tıp Kurumu'na sevk edilerek rapor alınması gerektiği gibi eksikliklerin olduğunu vurgulamıştır. Kararda ise 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi haksız tahrik hükümleri, TCK'nin 50/1-f maddesi kazanılmış hak, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi sanık lehine olan yasal düzenlemeler olarak bahsedilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2018/7031 E.  ,  2019/2338 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Gerekçeli karar başlığında mağdurun adı, soyadı ve açık kimlik bilgileri gösterilmemek suretiyle, 5271 sayılı CMK"nin 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
    2) Sanık ve katılanın karşılıklı olarak birbirlerini yaraladıkları olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) uygulanması gerekeceğinin gözetilmemesi,
    3) Dairemizin 22/02/2018 tarihli bozma kararı öncesi verilen 04/12/2014 tarihli kararda sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının TCK"nin 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı işte çalışma seçenek tedbirine çevrilmesine karar verildiği, hükmün sanık tarafından temyiz edildiği, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetildiğinde, CGK"nin 09.02.2016 tarih, 2014/71 Esas ve 2016/42 sayılı Kararı gereğince kazanılmış hak dikkate alınması gerektiğinden inceleme konusu açıklanan hükümde sanık aleyhine kazanılmış hak ihlaline yol açacak şekilde hüküm tesisi,
    4) Mağdur hakkında ... Devlet Hastanesince düzenlenen 24/11/2009 tarihli raporda, ""frontal bölgede 3-4 cm. boyutlarında 4 adet iz" mevcut olduğu ve sabit iz niteliğinde olduğu belirtilmesine karşın, yaranın niteliği ve sözel diyalog mesafesinden, belirgin bir dikkat sarf etmeden, ilk bakışta fark edilip edilmediği gibi hususlarda rapor içeriği yetersiz olup, Adli Tıp kriterlerine uygun olmadığı anlaşıldığından, mağdurun, tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunda rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    5) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza süresi yönünden kazanılmış hakkı saklı tutulmak suretiyle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.


























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi