
Esas No: 2014/1225
Karar No: 2016/5440
Karar Tarihi: 26.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/1225 Esas 2016/5440 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK.nın 157/1, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Öğrenci olan katılanın ... Kırtasiye isimli işyerinde gittiği, orada bulunan ve daha önceden tanımadığı sanığın katılan ile muhabbet etmeye başladığı ve kendisinin mermer işletme sahibi olduğunu söyleyerek çalışıp çalışamayacağını sorduğu, katılanın bu teklifi kabul ettiği, katılan ve sanığın konuşarak katılanın evine gittikleri, sanığın nasıl olsa birlikte çalışacağız şu anda acil 200 TL ye ihtiyacım var diyerek katılandan para istediği, katılanında 120 TL var diyerek birlikte ... Bankası ATM sine gittikleri katılanın 50 TL parayı ATM den çekerek toplam 120 TL"yi sanığa verdiği, sanığın ben anahtarı Üçok kırtasiyeye bırakırım sen oradan alırsın diyerek katılanın yanından ayrıldığının idiia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Mahkemece dayanılan, suçun işleniş şekli ve suçun işlenmesindeki özellikler, kullanılan araç, suçun konusu, önem ve değeri, sanığın güttüğü amaç ve saik gerekçelerine göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK"nın 3. ve 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezası tayini,
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK"nın 157. maddesinde, hapis cezasının yanında adli para cezasının da öngörülmüş olmasına rağmen, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmemesi,
2-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, adli para cezası yönünden aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının SAKLI TUTULMASINA, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.