13. Hukuk Dairesi 2013/15733 E. , 2013/16252 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı,1996 yılında ulusal televizyonlardan davalıların Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, 08.01.1998 tarihli sözleşmelerle bir adet devre mülk satın aldığını,sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak 10.495,00 TL, devremülk hakkı için ödenen 949,50 TL ile cezai şart bedeli olarak 949,50 TL olmak üzere toplam 12.394,00 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 04.06.2008 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülkün değeri yönünden 949,50 TL lik talebini ıslah ederek denkleştirici adalet ilkesine göre bilirkişi tarafından belirlenen 6.892,90 TL ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile;davalının devre mülk bedeli olarak ödediği 915,50 TL ile 915,50 TL cezai şart bedelinin davalılardan davalılardan tahsiline karar verilmiş,hüküm,davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı belediyenin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin ekinde yer alan taahhütnamenin 4.maddesine göre; “Alıcı,satılanı almaktan vazgeçerse veya satıcı,fesih sebepleri dışında satılanı satmaktan vazgeçerse sözleme gereği alıcının ödemesi gereken meblağı cezai şart olarak ödemeyi taahhüt ederler” hükmü kararlaştırılmıştır. Borçlar Kanununun 158. ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa 2013/15733-16252
edilmemesi halinde borçlunun belirli bir miktar para ödeme taahhüdüdür. Anılan maddenin 1.fıkrasında seçimlik cezai şart, 2.fıkrasında ise ifaya eklenen cezai şart düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şartın düzenlendiği Borçlar Kanunu"nun 158.maddesinin 1.fıkrasında, “ Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise hilafına mukavele olmadıkça alacaklı, ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir.” hükmü mevcut olup, madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sözleşme gereği hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediği takdirde aksine kararlaştırma yoksa alacaklı ya edimin ifasını yada cezai şartın ödenmesini isteyebilir. İkisini bir arada talep etmesi mümkün değildir. Borçlar Kanununun 158. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen “Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş ise, alacaklı hem akdin icrasını, hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir. Meğerki alacaklı bu hakkından sarahatan feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun” hükmünü taşıyan ifaya eklenen cezai şartta ise, alacaklı akdin ifası ile birlikte cezai şartın ödenmesini de talep edebilir. Bu açıklamaların ışığı altında dava konusu olaya bakacak olursak, taraflar arasındaki sözleşmedeki kararlaştırma, az yukarda açıklanan BK. 158/1 maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik cezai şart niteliğinde olup, alacaklı sözleşmeye aykırılık halinde ya cezai şartı ya da akdin ifasını isteyebilir.
Davacı, dava dilekçesinde sözleşmede öngörülen cezai şartla birlikte edimin eksik ifa edilmesi nedeniyle ifa yerine geçen tazminatın da ödetilmesini istemişse de, seçimlik cezai şartta alacaklının bu iki olanaktan yalnız birini seçmesi zorunludur. Mahkemece, davacıya seçimlik hakkı sorulup sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bente açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı ..."na iadesine, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.