13. Hukuk Dairesi 2013/15343 E. , 2013/16249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı Elko … Şirketinin davalı ile olan sözleşmesinden kaynaklanan haklarını Ankara 18. Noterliği’nin 25/04/2012 tarih 13101 Yevmiye nolu temliknamesi ile temlik aldığını, 5510 Sayılı Yasa’nın SSK prim ve devlet katkısı başlıklı 81. Maddesi’nin 1. bendinde ek 57/5733 Madde 24 Yürürlük Maddesi 38/c ye göre bu kanunun 4. Madde 1 fıkrasının A bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta işlemlerinden, işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazine’ce karşılanacağının belirtildiğini, Yasa’nın açık hükmüne rağmen 5 puana isabet eden kısmın davalı tarafından alacağı temlik aldığı kişiye ödenmediğini ve hak edişlerden haksız olarak kesildiğini ileri sürerek 1.000,00 TL nin tahsilini istemiş,ıslah ile talebini 7.318,00 TL.ne yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı şirketin davalı üniversiteden olan alacağını temlik aldığını belirterek 7.318,00 TL alacağın temliki istemiyle eldeki davayı açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kural, borç ilişkisinin sonucu olan edimin alacaklıya ifasıdır. Fakat hayat şartları, ticaret ve ekonomi gereksinmeleri, alacaklının ifayı beklemeden alacağını başkasına devretmesi veya borçlunun borcunu bir başkasına nakletmesi yollarının da açılmasını zorunlu kılmıştır. Görülüyor ki, alacağın temliki hayatın ihtiyaçlarından ortaya çıkan bir hukuk kurumudur. Bir tanımlama yapmak gerekirse; alacağın temliki alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç
2013/15343-2013/16249
olmaksızın yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliğini taşıyan şekle bağlı bir akiddir. 818 Sayılı Borçlar Kanununun 162.maddesi hükmüne göre; “kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı yasaklanmış olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir.Bütün bu açıklamalardan görüleceği üzere, yüklenici olan taraf, sözleşmede yasaklanmamış ise mevcut sözleşmesine dayanarak doğrudan idareden isteyebileceği gibi Borçlar Kanununun 162.maddesi hükmünden yararlanarak idarenin rızası da gerekmeden üçüncü kişilere yazılı olmak koşuluyla devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de alacağın temliki hükümlerinden yararlanarak bu hakkını sözleşmenin diğer tarafına karşı ileri sürebilir. Zira, alacağı devralan kişi evvelki alacaklının yerine geçer.
Somut olayda, davalı ile dava dışı ... Tur. İnş. Mad. San. Dış Tic. Ltd. Şti arasında 01.01.2009-31.12.2009 tarihlerini kapsayan hizmet sözleşmesi imzalanmıştır. Dava dışı şırket bu sözleşme kapsamında 5510 Sayılı kanunun 81.madde hükümlerine göre tahakkuk eden ve hakedişlerinden haksız olarak kesildiğini iddia ettiği alacağının 7.320,00 TL lik kısmını Ankara 18.Noterliğinin 25.04.2012 tarih ve 13101 yevmiye numaralı temliknamesiyle davacı şirkete temlik etmiştir.Davacı da bu temliknameye istinaden 7.318,00 TL alacağın tahsilini istemiş ise de; dava dışı yüklenici şirket ile davalı üniversite arasında yapılan sözleşmenin 13/2. maddesine göre; “yüklenici yapılan işe ilişkin hak ediş ve alacaklarını idarenin yazılı izni olmaksızın başkalarına devir veya temlik edemez.” Sözleşmede yer alan bu hüküm nedeniyle, dava dışı yüklenici davalı üniversitenin rızasını almaksızın alacağını temlik edemeyeceğinden davacı, dava dışı yüklenici ile aralarındaki temliknameye istinaden davalı üniversiteden talepte bulunamaz. Davacı tarafından, alacağın temliki hususunda davalı üniversitenin yazılı izninin alındığı da iddia ve ispat edilememiştir. Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.