Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/908 Esas 2013/3342 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/908
Karar No: 2013/3342
Karar Tarihi: 07.03.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/908 Esas 2013/3342 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/908 E.  ,  2013/3342 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı, arsa sahipleri, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, ,davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici ... arasında 12.03.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, tescilini istediği bağımsız bölümün sözleşmeyle yükleniciye bırakılan yerlerden olduğunu, yükleniciden 19.07.2007 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile şahsi hakkını temlik aldığını ileri sürmüştür. Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimlerin yerine getirilmesi halinde yüklenici, sözleşmeyle devri kararlaştırılan bağımsız bölüm tapularının verilmesini doğrudan arsa sahibinden isteyebileceği gibi, bu hakkını Borçlar
    Kanununun 162. maddesinden yararlanarak ve yazılı olması koşuluyla üçüncü kişilere de devredebilir. İşte davadaki istemin dayanağı yüklenicinin yaptığı bu temlik işlemidir.
    Ancak, yapılan temlik işlemine dayanan tarafın (davacı), temlik işleminin varlığını temlik işleminde bulunan kişiye (yükleniciye), yapılan temlik sebebiyle de şahsi hak kazandığını borçluya (arsa sahiplerine) karşı kanıtlaması gerekir. Bu bakımdan denilebilir ki, bu gibi davalarda yükleniciyle arsa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. O yüzden de, davada 12.03.2007 tarihli sözleşmenin yüklenicisi olan ...’nun da yer alması gerekmektedir.
    Bu nedenle, mahkemece yapılması gereken iş, davacıya yüklenici aleyhine dava açmak üzere uygun bir süre vermek, açılırsa o davayı eldeki dava dosyası ile birleştirmek, yüklenicinin de HMK’nun 129. maddesi uyarınca savunma ve delillerini toplamak ve sonucuna göre bir karar verilmek olmalıdır.
    Taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.