Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12352
Karar No: 2014/23093

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/12352 Esas 2014/23093 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2014/12352 E.  ,  2014/23093 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından; tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
    3-Davalı kadın, cevap dilekçesiyle maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK.md.175) isteğinde bulunmamış, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tahkikat aşamasında 07.11.2013 tarihli beyan dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talep etmiş, davacı taraf buna muvafakat etmediğini bildirmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi "Taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir veya değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." hükmünü içermektedir. Bu durumda, davalı kadının Türk Medeni Kanununun 174. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası (TMK.m.175) konusunda usulüne uygun yapılmış bir talebi bulunmadığı gözetilerek, bu talepler hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken, taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması da usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere üçüncü bentteki bozmada oyçokluğuyla diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.18.11.2014(Salı)

    (Muhalif)

    KARŞI OY YAZISI

    Davacı bakımından, dava sebebini veya talep sonucunu değiştirmek veya genişletmek, davalı bakımından da, itiraz ve defiler, savunmanın dayandırıldığı vakıalar, iddia ve savunma kapsamındadır. Davacının, dava ve cevaba cevap dilekçesinde, gösterdiği dava sebeplerini değiştirmesi veya bunlara yeni bir sebep eklemesi, iddianın; davalının da cevap dilekçesinde ve ikinci cevap dilekçesinde gösterdiği, savunmasını dayandırdığı vakıaları, itiraz ve def"ilerini değiştirmesi veya bunlara yeni bir savunma sebebi veya defi eklemesi savunmanın, değiştirilmesi veya genişletilmesi olup, davacı bakımından bu cevaba cevap, davalı bakımından da ikinci cevap dilekçesi ile; ön inceleme duruşmasında ise taraflardan birinin mazaretsiz olarak gelmemesi halinde; diğerinin “onayına” bağlı olmaksızın mümkündür. (HMK. m. 141/1.) Bu aşamalardan sonra, diğer tarafın buna “onay” vermesi veya ıslahla bunlar mümkün olur. Boşanmaya bağlı, onun fer"isi niteliğinde olan tazminatlar ve yoksulluk nafakası, davacı bakımından iddianın, davalı bakımından da savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi kapsamında değildir. Bu sebeple iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi, asıl talebe dahil ve onun içinde gizli olan ikincil nitelikteki bu talepler bakımından uygulanamaz.Çünkü, bu talepler ileri sürüldüğü için, ne dava değişmiş veya genişletilmiş olmakta, ne de savunma değiştirilmekte veya genişletilmektedir. Dava, başlangıçta ne ise yine aynı davadır, savunmada aynı savunmadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, iddia ve savunmanın değiştirilebileceği ve genişletilebileceği süreyi, kendinden önceki 1086 sayılı Kanunda öngörülenden daha öteye taşımak dışında bir değişiklik getirmemiştir. 1086 sayılı Kanun yürürlükte iken bu talepler, iddia ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi kapsamında görülmemekte idi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, bu talepleri kapsama dahil eden bir düzenleme getirmemiştir. Öyleyse, boşanma davası içinde, boşanma kararı verilmesine bağlı olan bu talepler, tahkikat sona erinceye kadar sözlü veya yazılı olarak ileri sürülebilir. Sözlü taleplerin sonuç doğurabilmesi için tutanağa geçirilmiş olması gerekir. Bu bakımdan bu talepleri “iddia ve savunmanın değiştirilmesi” kapsamında gören ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141/1. maddesindeki yasağa tabi kılan sayın çoğunluğun bozma kararma katılmıyor, yerel mahkemece bu talepler hakkında verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığını düşünüyorum.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi