Esas No: 2021/11520
Karar No: 2022/266
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11520 Esas 2022/266 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda bir kısım taşınmazların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edildiği, diğer taşınmazlar hakkında ise farklı kararlar verildiği belirtilmiştir. Davacı tarafından açılan davalara ilişkin kararlarda, dava şartı yokluğundan veya usulden reddedilme kararı verildiği ve dosyaların farklı mahkemelere gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davacının davalıya karşı açtığı dava ise hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. Ancak, davacının dava konusu 407 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilişkin iddialarının yeterince araştırılmadan mahkemenin görevsizlik kararı verilmesi uygun bulunmamıştır. Bu nedenle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, davacı tarafından yapılan temyiz itirazlarının (1.) bendte belirtildiği nedenlerle reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi
- HUMK'un 440/I maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, bir kısım taşınmazlar yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 388 ada 16, 17 ve 407 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 735.08, 1.610,11 ve 210,24 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 388 ada 16 parsel ... adına, 388 ada 17 parsel 1/5’er hisseyle ..., ..., ..., ... ve ... adına, 407 ada 3 parsel ise ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., 388 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı hakkında kadastro öncesi satın almaya, 388 ada 17 parselin 1/4 hissesini davalı ... ...’tan satın aldığı iddiasına, 407 ada 3 parselin kendisine ait olduğu, kendisine ait 407 ada 1 ve 4 parsellerin bir bölümünün tescil harici bırakıldığı, ayrıca davalı ...’nin taşınmazını dere yatağına doğru genişlettiği iddiasına dayanarak dava açtıktan sonra, 388 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 1/2 hissesini de yargılama sırasında ...’nin mirasçısı olan ve taşınmaz taksimen kendisine düşen ...’den satın aldığını belirterek, taşınmazın tamamının adına tescilini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, temyize konu 388 ada 16 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline; bu taşınmaza ilişkin ek talepler hakkındaki davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın hükümde belirtilen şartları oluştuğunda ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; 388 ada 17 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline; 407 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın hükümde belirtilen şartları oluştuğunda ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taşınmazın tutanak aslı ve dayanağı belgelerin tespit gibi tescil işlemi yapılmak üzere Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine; 407 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazlara komşu dava konusu tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın hükümde belirtilen şartları oluştuğunda ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine; davacının davalı ...’ye karşı açtığı davanın hukuki yararı bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin dava konusu 407 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., dava konusu 407 ada 3 parselin kendisine ait olduğu halde ... adına tespit edildiğini belirterek dava açmıştır. Davacının beyanı, davalı ...’ın beyanı ve kolluk araştırmasına göre, tespit maliki ...’ın nüfustaki isminin ... olduğu, köyde ... ismiyle bilindiğinden tespitte ... olarak yazıldığı anlaşılmıştır. Davalı ..., 28.04.2009 tarihli duruşmada, dava konusu taşınmazı kadastro tespitinden sonra tahminen 1,5 yıl önce davacıya sattığını, halen onun kullandığını, davayı kabul ettiğini ve taşınmazın davacı adına tescil edilmesini beyan etmiştir.
Mahkemece, davalı ...’ın beyanına göre, dava konusu taşınmazın kadastro sonrası davacıya satıldığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki; davacı, dava dilekçesinde ve yargılama sırasında açıkça taşınmazı hangi tarihte edindiğine dair bir beyanda bulunmamış, ancak temyiz dilekçesinde taşınmazı kadastro tespitinden önce satın aldığını ileri sürmüştür. Buna karşılık davalı ..., dava konusu taşınmazı kadastro tespitinden sonra davacıya sattığını beyan etmiş olup Mahkemece, bu husus davacıya açıklattırılmadığı gibi, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle davacı taraftan dava konusu taşınmazı hangi tarihte edindiği sorulmalı, alınacak cevaba göre gerektiği takdirde mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılmak suretiyle, davacının dava konusu taşınmazı hangi tarihte satın aldığı / edindiği sorulup netleştirilmeli ve bundan sonra ortaya çıkacak sonuca göre mahkemenin görevli olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Mahkemece, belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.) bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin dava konusu 407 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1.) bentte açıklanan nedenlerle reddine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.