12. Ceza Dairesi Esas No: 2013/20791 Karar No: 2014/14951 Karar Tarihi: 17.06.2014
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/20791 Esas 2014/14951 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine karar veren mahkeme hükmünü bozdu. Sanığın 109 promil alkollü olarak araç kullanmasının güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesine neden olabileceği bilimsel olarak kabul edildiği için, suçun kasıtlı olarak işlendiği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesi gösterildi ve alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin araç kullanması durumunda suç işlediği açıklandı. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporlarına göre, alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği belirtildi.
12. Ceza Dairesi 2013/20791 E. , 2014/14951 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/222274 Mahkemesi : İncesu Sulh Ceza Mahkemesi Tarihi : 07/05/2013 Numarası : 2013/76 - 2013/116 Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla; İncelenen dosyada; 109 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 17/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.