Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/8838 Esas 2014/6177 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : SUŞEHRİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2012
NUMARASI : 2012/127-2012/131

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu G.. Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 145 parsel sayılı 5566.43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz malikinin belirlenemediğinden söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı D.. T.., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 126 ada 145 parsel sayılı davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı D.. T.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesinde Hazine adına tespit edilen 117 ada 75 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davada, davalı parselin gerçekte yine Hazine adına tespit edilmiş olan 126 ada 145 parsel sayılı taşınmaz olduğunun anlaşılması üzerine bu parselin kadastro tespitinin kesinleştiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş; bu mahkeme tarafından esasa girilip yargılama yapılarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, dava askı ilan süresi içinde doğru hasım olan Hazine’ye karşı açıldığına göre, dava konusu taşınmazın parsel numarası maddi hata nedeniyle yanlış gösterilmiş olduğundan, şeklen kesinleştirilmiş olsa da tutanağın gerçekten kesinleştiğinden söz edilemez. Zaten davacı da 17.6.2009 tarihli oturumda açıkça dava dilekçesindeki maddi hatasını düzeltmiş, dava konusu ettiği taşınmazın davalı Hazine adına tespit edilen 126 ada 145 parsel sayılı taşınmaz olduğunu beyan etmiştir. Hal böyle olunca, askı ilan süresinde doğru hasma yöneltilerek açılan davada görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu göz önüne alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.