19. Hukuk Dairesi 2018/3795 E. , 2020/713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı-borçlulardan olan alacağının tahsili için ilamsız icra yolu ile takibe giriştiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, davalı ... vekili katılmış olduğu duruşmada takibe konu bononun zamanaşımına uğramış olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takibe konu bono üzerinde “euro” yerine “eoro” yazmasının bir yazım hatası olup bononun geçerliliğini etkilemediği ve senedin zamanaşımına uğramış olduğuna dair şikâyet yoluna başvurulduğuna yönelik bir iddia bulunmadığına göre davalıların söz konusu senet nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle alınan bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2015/1415 esas ve 2015/11723 karar sayılı ve 01.10.2015 tarihli kararı ile “Davacı, keşidecisi ..., avalist ..., lehtarı kendisi olan zamanaşımına uğramış senede dayalı ilamsız icra takibi başlatmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Zamanaşımına uğramış senet yazılı delil başlangıcı kabul edilir. Davacı lehtar keşideciye karşı aralarındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabilir ve akdi ilişkiyi de tanık dâhil her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda davacı zamanaşımına uğramış senede dayanarak, lehtar ile avalist arasında temel ilişki olmadığından, avalist ..."dan alacak isteminde bulunamaz. Mahkemece, davacının keşideci ..."a yönelik aralarındaki temel ilişkiyi kanıtlayacak delilleri toplanıp bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki davalı yönünden de kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının zamanaşımına uğramış senede dayandığı, lehtar ile avalist arasında temel ilişki olmadığından davalı avalist ...’dan alacak isteminde bulunamayacağı, davacının, davalı ...’a senedi bizzat verdiğini dava konusu 7.500,00 Euro’luk senedin davacı tarafından nakit olarak ödendiğine ve bu hususların bizzat görüldüğünü ifade eden tanık ... ile 7.500,00 Euro’luk bono yapıldığına ve davalıların borcu ödenmediğini belirten tanık ... ’in beyanlarının mahkemece esas alındığı, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının likit olduğu ve diğer yasal şartların da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 30.01.2009 vade tarihli bonoya dayalı olarak 29.06.2012 tarihinde yapılmış ilamsız takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen ilk karar Dairemizin 2015/1415 esas ve 2015/11723 karar sayılı ve 01.10.2015 tarihli kararı ile bozulmuştur. Dairemizin bozma kararında takip dayanağı bononun zamanaşımına uğradığı ve böylece yazılı delil başlangıcına dönüştüğü, davacı alacaklının bu belgeye ek olarak tanık dâhil başkaca deliller göstererek davasını ispat edebileceği belirtilmiştir. Ancak Dairemizin bu bozma kararı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmayan davacıya bozmadan sonra tanık deliline dayanma ve tanık dinletme hakkı tanımaz. Davada uygulanması gereken HMK"nın düzenlemesine göre davacının tanık dinletebilmesi davalının açık muvafakatine bağlıdır. Davalı tanık dinlenmesine muvafakatinin olmadığını bildirmiştir. Bu itibarla mahkemece taraflara tanık göstermesine müsaade edilerek ve bu tanıkların ifadelerine dayanarak davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer taraftan davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış olması hâlinde davanın kabulü söz konusu olsa bile bu sadece 7.500,00 Euro asıl alacak yönünden olabilir. Takip talebinde talep edilen Euro cinsinden işlemiş faizin somut olayda kabulü mümkün değildir. Yine takip talebinde TL cinsinden gösterilen asıl alacağın sebebi gösterilmediğinden ve bu alacak ispatlanamadığından bu alacak ve bu alacağa yönelik işlemiş faizin kabul edilmesi de doğru olmamıştır.
Yine Euro cinsinden asıl alacağa Devlet bankalarının Euro mevduatına uyguladığı temerrüt faizi uygulanması gerekirken olayda uygulama yeri olmayan avans faizine hükmedilmeside doğru olmamıştır.
Mahkemece davalı ...’un itirazının iptali ile takibin devamına şeklinde hüküm kurularak takip talebinde yer alan ve yukarıda açıklanan hukuka aykırı taleplerin uygulanmasına hükmedilmiş ve bu husus doğru olmamıştır.
Mahkemece bozmaya uyulduğuna göre davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, buna ilişkin takibin iptaline karar verilmesi ve bu davalı için vekâlet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.