Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/6478 Esas 2016/4224 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6478
Karar No: 2016/4224
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/6478 Esas 2016/4224 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir taşınmazın satın alınması sırasında ödenen kapora bedelinin geri istenilmesi üzerine açılmıştır. Taraflar arasında yapılan gayrimenkul alım satım ön anlaşması geçersiz olduğundan, sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de geçerli değildir. Davalı, ödenen kaporanın geri verilmesi gerektiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak Yargıtay, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu ve davalının ödenen kapora bedelini iade etmesi gerektiğini belirterek, hükmü bozmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi, Noterlik Kanunu'nun 60. maddesi.
3. Hukuk Dairesi         2015/6478 E.  ,  2016/4224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 140.000,00 Euro bedel ile satın alınması konusunda dava dışı A... taşınmazı devretmediği gibi ödenen bedeli de iade etmediğini,taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olması nedeniyle 10.000,00 Euro"nun sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmeye göre ödenen bedelin cayma tazminatı niteliğinde olduğu, davacının iade talebinde bulunamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir.
    Temyize konu uyuşmazlık; harici gayrimenkul sözleşmesi gereğince satıcıya ödenen kaporanın tapu devrinin gerçekleşmemesi halinde geri istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Kural olarak tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir. (TMK"nın 706, BK"nın 213, Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60.maddesi) Geçersiz olduğu için de taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Zira; haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür.
    Cezai şart; asıl borca ilişkin fer"i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir. Tapuya kayıtlı olan taşınmazlar için düzenlenen adi yazılı sözleşmelere dayanarak taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemezler.
    Taşınmaz satışına ilişkin adi yazılı sözleşme gereğini yerine getirmek istemeyen taraf, diğer tarafa aldıklarını geri vermek ve diğer taraftan da verdiklerini geri alma hakkına haizdir.
    Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; taraflar arasında 31.05.2013 tarihli gayrimenkul alım satım ön anlaşmasının akdedildiği, davalı 140.000 Euro bedelle davacıya taşınmaz sattığı, davacının sözleşmede kararlaştırılan 10.000 Euro kapora bedelini davalıya ödediği, taşınmaz satışının gerçekleşmediği, davacının 10.000 Euro kapora bedelinin iadesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
    Buna göre, taraflar arasında akdedilen 31.05.2013 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. Davacının bu sözleşme gereğince davalıya 10.000 Euro ödediği taraflar arasında bir çekişme bulunmamakta olup, davalının 10.000 Euro"yu davacıya iade etmesi gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davanın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.