
Esas No: 2021/10287
Karar No: 2022/3808
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10287 Esas 2022/3808 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçu kapsamında verilen hükümlülük, müsadere ve aracın müsaderesi kararını temyiz eden katılan ve sanık müdafiinin taleplerini inceledi. Katılanın nakil aracının iadesine yönelik temyiz talebi reddedildi ve müdafiinin talepleri kabul edildi. Sanık hakkında orantısız olarak tayin edilen hapis cezası ve suç tarihiyle ilgili 6455, 6545 ve 7242 sayılı yasaların uygulanması gerektiği belirtildi. 5237 sayılı TCK'nun 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, suçun konusu ve meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı gibi faktörler dikkate alınarak hakça ceza tayini yapılması gerektiği vurgulandı. Kararın detaylı maddeleri ise şöyledir:
- 5237 sayılı TCK'nun 61 ve 3/1. maddelerine uygun şekilde ceza tayin edilmesi gerektiği,
- Suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, zaman ve yer, suçun konusu ve meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığının ceza tayini açısından dikkate alınması gerektiği,
- 6455, 6545 ve 7242 sayılı yasaların sanık lehine düzenlemeler içerdiği ve uygulama şartlarının somut olaya göre belirlenmesi gerektiği,
-
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan ... İdaresi vekilinin nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II) Sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
1. 5237 sayılı TCK'nun 61 ve 3/1. maddeleri uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınıp, orantılık ölçütü de gözetilerek sanık hakkında hakça ceza tayini yerine, yazılı gerekçeyle ve hakkaniyet ölçüleri ile bağdaşmayacak biçimde, orantısız olarak hapis cezasının tayininde alt sınırdan fazlaca uzaklaşılmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi,
2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5. madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.