13. Hukuk Dairesi 2016/27421 E. , 2019/10161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan ..."in 17/01/2014 tarihinde vermiş olduğu vekaletname ile ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/19 Esas sayılı boşanma davası ile yine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/99 Esas sayılı 400.000,00 TL müddeabihli katkı payı alacağı davasını takip etmekteyken, davalıların 07/05/2015 tarihli protokol ile anlaştıklarını ve aynı tarihte protokole dayalı olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/204 esas sayılı dosyası ile anlaşamalı boşanma davası açtıklarını, takip etmekte olduğu davaların 13/05/2015 tarihinde bilgisi dışında bizzat müvekkili olan davalı ... tarafından protokol gereğince sonlandırıldığını, davaları takip imkanın kalmadığını, protokol ile tarafların 360.000,00 TL bedelle anlaştığını, anlaşma tutarının % 10’u olan 36.000,00 TL vekalet ücreti, 27.000,00 TL karşı yan vekalet ücreti olmak üzere toplam 63.000,00 TL alacağının bulunduğunu, müvekkiline ait 6.803,30 TL iade harç tutarı üzerinde Avukatlık Kanunun 166. maddesi uyarınca hapis hakkı kullanıldığını ve ihtarla karşı yana bildirdiğini ileri sürerek bakiye 56.196,70 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlike davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, 56.196,70 TL"nin 44.996,70 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 11.200,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda, dava konusu uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davalıların dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğunun ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re"sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 719,77 TL"şer harcın davalılara ayrı ayrı iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi