9. Hukuk Dairesi 2011/54205 E. , 2014/7094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA 9. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/09/2011
NUMARASI : 2010/585-2011/1107
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, işten çıkarılan davacıya kıdem tazminatının, ihbar tamzinatının ve yıllık izin ücretinin bir kısmının ödendiğini, ancak kıdem ve ihbar tazminatlarının çıplak brüt ücret üzerinden ödendiğini, oysa ki giydirilmiş brüt ücret üzerinden ödenmesi gerektiğini, 2004 yılı ortalarında davacının kısa süreliğine kağıt üzerinde bir başka şirket çalışanı gibi gösterildiğini, davacının sebebini sorduğunda belli personel sayısını geçince mevzuat gereği işyerinde daha ağır güvenlik önlemleri alınması gerekmesi nedeni ile geçici olarak bu yola gidildiğinin belirtildiğini, ama davalının yanındaki çalışmasının kesintisiz olduğunu ileri sürerek bakiye kıdem tazminatı, bakiye ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının iş aktinin bildirimli olarak ekonomik sebepler nedeniyle feshedildiğini, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatının ödendiğini, sair taleplerin ise yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının kıdeme esas hizmet süresi 01.06.2003-30.04.2010 tarihleri arasında 6 yıl, 11 ay olduğu, dinlenen tüm tanıkların bordolarda gösterilen ücretin gerçekte almakta oldukları ücret olduğunu beyan ettikleri, taleplerin sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Karar süresi içinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E)Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut olayda, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarına hükmedilirken, ıslah talebi açısından zamanaşımı gözetilerek hesaplanan miktarlardan %30 takdiri indirim yapıldıktan sonra dava dilekçesi ile talep edilen meblağın eklendiği, bu şekilde dava dilekçesinde talep edilen miktar kadar kısım açısından takdiri indirim uygulanmadığı anlaşılmıştır. Islah talebi açısından zamanaşımı gözetilerek hesaplanan miktarlara dava dilekçesinde talep edilen miktarların eklenerek bulunacak miktarlar üzerinden takdiri indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi hatalıdır.
3- Dosyada mevcut yıllık izin kullanımına ilişkin belgelerin davacı tarafa gösterilip sorularak fazla mesai ücreti alacağının hesaplanmasında bu sürelerin dışlanmasının gerekip gerekmediğinin irdelenmemesi hatalıdır.
4-Davaya karşı zamanaşımı savunmasının kural olarak en geç ilk celsede ileri sürülmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, davaya yahut ıslaha cevap dilekçesinin ıslah edilmesi sureti ile de zamanaşımı savunmasının ileri sürülmesi mümkündür. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunmamış ilk celsede de bu savunmayı ileri sürmemiştir. Davacı vekilinin ıslah dilekçesine davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde zamanaşımı savunması ileri sürülmüştür. Ancak, açıkça davaya karşı zamanaşımının ileri sürülmediği gibi ve davaya cevap dilekçesinin ıslah edildiği de belirtilmiş değildir. Bununla birlikte, davalı vekilinin ek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki "dava tarihinden itibaren zamanaşımının gözetilmesi gerektiği, zamanaşımının ıslah ile davanın her aşamasında ileri sürülebileceği" yönündeki beyanının, davaya karşı gecikmiş zamanaşımı def"i olup, davaya karşı yapılan gecikmiş zamanaşımı itirazı değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.03.2014 günü oybirliği ile karar verildi.