Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/16949
Karar No: 2022/291
Karar Tarihi: 17.01.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/16949 Esas 2022/291 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hazinenin kadastro tespitine itiraz davası sonucunda, mahkeme taşınmazların tapu kaydı, ırsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit etmiştir. Ancak, mahkeme tespit maliklerinin kimliği hakkında yeterli araştırma yapmadan ve yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlamadan, işin esası hakkında karar vermiştir. Mahkemece öncelikle tespit maliklerinin kimlik bilgilerinin belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bunun sağlanamaması halinde ise 3561 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kendilerine kayyım tayin edilmesi hususunda vesayet makamından talepte bulunulmalıdır.
Kanun maddeleri: 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım ... Dair Kanun'un hükümleri ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
8. Hukuk Dairesi         2021/16949 E.  ,  2022/291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, müdahillerin davalarının ise kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ..., davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ... ili ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 310 ve 639 parsel sayılı sırasıyla 365.000,00 ve 343.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı, ırsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, tarla vasfıyla davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, asıl ve birleşen dava ile, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmış ve yargılama sırasında müdahil ... ve arkadaşları, 310 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak; müdahil ..., ... 639 parsel hakkında, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ve müdahil ... ise, 639 parsel hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmışlardır.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı Hazinenin davasının kısmen kabulüne, müdahiller ..., ..., ..., ... ve ...'ın açmış olduğu davaların ise kabulüne, çekişmeli 310 parsel sayılı taşınmazın 30.03.2011 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile gösterilen 249.299,96 metrekarelik yerin davacı Hazine adına, (B) harfi ile gösterilen 16.079,59 metrekarelik yerin müdahil ... adına, (A) harfi ile gösterilen 99.620,45 metrekarelik yerin hükümde gösterilen paylarla müdahil ... ve müşterekleri adına tesciline, çekişmeli 639 parsel sayılı taşınmazın aynı tarihli raporda (C) harfi ile belirtilen 213.403 metrekarelik yerin davacı Hazine adına, (A) harfi ile gösterilen 83.591,00 metrekarelik yerin müdahil ... adına, (B) harfi ile gösterilen 46.756,00 metrekarelik yerin hükümde gösterilen paylarla müdahil ... mirasçıları adına teciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ..., davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re'sen dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, dava konusu taşınmaz ... ve müşterekleri adına payları oranında tespit edilmiş olup, Mahkemece, tespit maliklerinden baba ve soyadları yazılı olmayan ...’in kim oldukları duraksamasız biçimde tespit edilmediği gibi, anılan tespit maliklerinin sağ olup olmadıkları veya ölmüşlerse mirasçılarının kimler olduğu noktasında yeterince araştırma da yapılmamış ve dolayısıyla yöntemine uygun şekilde taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası hakkında karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bir an için aksi kabul edilse dahi, kim oldukları belirlenemeyen tespit maliklerine "3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım ... Dair Kanun" hükümleri uyarınca mahallin en büyük mal memurunun kayyım atanması hususunda vesayet makamından talepte bulunulması ve vesayet makamınca atanacak kayyım davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği de düşünülmemiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, tespit malikleri ...’in kimlik bilgilerinin belirlenmesine çalışılmalı, kimlik bilgilerinin bulunabileceği resmi ve özel kurumlardan kimlik ve adres bilgilerinin tespitine ilişkin araştırma yapılmalı, kolluk kuvvetlerinden tespit maliklerinin ve mirasçılarının belirlenmesine yönelik olarak ayrıntılı çalışma yapılması istenilmeli, tüm araştırmalara rağmen tespit maliklerinin kimlik bilgilerinin belirlenememesi halinde ise 3561 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kendilerine kayyım tayin edilmesi hususunda vesayet makamından talepte bulunulmalı, vesayet makamınca atanacak kayyım ile kimlik bilgileri belirlenen tespit maliklerinin mirasçılarının yöntemine uygun şekilde davada taraf olarak yer almaları sağlanmalı ve bundan sonra da iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ve arkadaşları vekili ile davalı ... ... ve davalı ...’in temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 17.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi