
Esas No: 2021/7565
Karar No: 2022/3820
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/7565 Esas 2022/3820 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçuyla ilgili olarak verilmiştir. Sanığın hükümlülüğüne, müsadere cezasına ve nakil aracının iadesine karar verilmiştir. Ancak, sanığın temyiz talebi reddedilmiştir. Sanık, suç tarihinden sonra çıkan yasal düzenlemelerden yararlanabilirdi. Bu nedenle, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 5607 sayılı Yasanın farklı maddelerinde kaldığı belirtilmiştir. Ayrıca, 7242 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın maddelerine eklenen düzenlemelerin de sanık lehine olduğu vurgulanmıştır. 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası göz önünde bulundurularak, yerel mahkemenin tek yetkili olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, suçta kullanılan aracın malen sorumlu kişinin beyanlarına dayanarak müsaderesinin gerekli olup olmadığına dair değerlendirme yapılmamıştır. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 sayılı Yasa'nın 3/18, 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2 maddeleri, 6455 sayılı Yasa ve 6545
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Sanık ...'nın temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın 07.07.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü CMUK'nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 22.07.2015 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Dava konusu kaçak eşyanın miktarı itibarıyla nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olması, yine araç ve eşyanın değeri itibarıyla aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı gözetilerek; suçta kullanılan ... plakalı aracın malen sorumlu ...'nın beyanına göre suç tarihinden önce ... isimli şahsa haricen satıldığının anlaşılması, dosyaya sonradan bir araç kiralama sözleşmesi sunulmasına rağmen aracı kiralayan şirket yetkilisi ... 'nin beyanlarının alınmadığı anlaşılmakla, ... ve ... isimli şahısların dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.