Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4967 Esas 2017/464 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4967
Karar No: 2017/464
Karar Tarihi: 25.01.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/4967 Esas 2017/464 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin icra takibi sonucu kötü niyetli şekilde mağdur edildiğini iddia ederek davalıya karşı menfi tespit davası açtı. Davalı, çeki davacının kayınbiraderinden aldığını ve tahsilat için icra işlemi başlatıldığını savundu. Mahkeme, davalının savunmasının doğru olmadığına karar verdi. Ancak, davacının bedelsizlik iddiasını kanıtlaması gerektiği belirtildi. Mahkeme kararı, taraflara yeterli savunma ve delil sunma imkanı tanımadan verildiği için bozuldu.
Kanun maddeleri: HMK.
19. Hukuk Dairesi         2016/4967 E.  ,  2017/464 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkiline karşı başlatılan icra takibine dayanak çekin tanzim tarihinin boş bırakılarak davalı ile kurulacak ticari alım satım nedeniyle teminat senedi şeklinde davalıya verilmesine rağmen müvekkili aleyhine kötüniyetli olarak icra takibine konu edildiğini, bu sebeple davaya konu çek sebebiyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirketin davacının kayınbiraderi olan ... isimli şahıstan 30.000 TL alacağı olduğunu, ... isimli şahsın davaya konu çeki borcuna karşılık getirdiğini ve davalının da bu hususlardan haberdar olduğunu iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı vekilinin savunmasında davacı ile aralarında ticari ilişki olmadığını ileri sürdüğü, ayrıca dava konusu çekin keşidecisinin davacı olup, dava dışı ... isimli şahsın davaya konu çek ile herhangi bir bağlantısı ya da cirosu bulunmadığı, buna göre davaya konu çekin taraflar arasında kurulacak ticari alım satım sebebiyle verilmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dava, kambiyo senedine dayanarak başlatılan icra takibinde bedelsizlik iddiasıyla menfi tespit istemine ilişkin olup, kambiyo senedine karşı ileri sürülen bedelsizlik iddianın yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Mahkemece, yargılamanın öninceleme aşamasında taraflara iddia, savunma ve delillerini mahkemeye sunma imkanı sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, tarafların iddia ve savunmalarını sunma imkanı tanınıp HMK"da gösterilen yargılama usullerine uyulmak suretiyle deliller değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalının savunma hakkının kısıtlanması suretiyle karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.