Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1092 Esas 2022/1836 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı; TCK'nın 314/2, 3713sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/7-9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine dair kararlar

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-) Ayrıntıları Dairemizin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 Esas 2018/1049 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılaması yapılan sanıkların, yargılama aşamasında kendilerinin seçtiği bir müdafileri bulunmadığı gibi CMK'nın 156. maddesi gereğince de re'sen bir müdafi görevlendirilmediği, sanıklara isnat edilen “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK'nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2-) CMK’nın 225/1 maddesinde düzenlenen: ''Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir'' hükmü uyarınca dava konusu yapılacak eylemin açıkça ve bağımsız olarak iddianamede gösterilmesi gerektiği; belirtilen ilkelere uygun olarak, sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede, silahlı terör örgütüne üye olma (TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri) suçundan açılmış usulüne uygun bir kamu davası bulunmadığı, sanıklar hakkında açılan kamu davasının silahlı terör örgütü propagandası yapma suçuna ilişkin olup bu suç ile silahlı terör örgütüne üye olma suçunun unsurlarının farklı olduğu, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ek iddianame düzenlettirilmeden, ek savunmayla yetinilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma (TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri) suçundan usulüne uygun dava açılması sağlandıktan sonra, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-) Sanık ... yönünden UYAP kayıtlarının incelenmesinde sanık hakkında Dairemiz Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2021/3938 Esas sayılı dosyası ile silahlı terör örgütüne üye olma ve nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/65 Esas sayılı dosyası ile de silahlı terör örgütüne üye olma suçundan derdest dava bulunduğu anlaşılmakla, silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu, sanığın örgütsel faaliyetlerinin de aynı dönem kapsamında bulunma ihtimali gözetilerek anılan dosyaların aslı veya onaylı suretlerinin getirtilip incelenerek imkân bulunduğu takdirde dava dosyaları birleştirilerek tüm deliller birlikte değerlendirmek suretiyle sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
4-) Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanıkların gözaltına alınıp adli kontrol ile serbest bırakıldıkları hususu nazara alındığında suç tarihinin temadinin kesileceği iddianame tarihi olan "18.11.2014" tarihi yerine İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında "27.08.2014" olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.