17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17341 Karar No: 2015/14359 Karar Tarihi: 17.02.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17341 Esas 2015/14359 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/17341 E. , 2015/14359 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkiline kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan aracın seyir halinde iken yolda biriken yağmur suları nedeniyle hasarlandığını, yağış sularının toplanması ve yerleşim yerinden uzaklaştırılması görevinin davalı idareye ait olduğunu, yağmur sularının araçlara zarar verecek kadar birikmesinden dolayı davalı idarenin kusurlu olduğunu, sigortalıya ödenen hasar bedelinin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; idari yargının görevli olduğunu, yağmur suyunu uzaklaştırma görevlerin olmadığını ve illiyet bağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan delillere göre; geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 16. maddesinde ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşların da tacir sayılacakları hüküm altına alınmıştır. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer büyükşehir belediyeleri hakkında da uygulanacağı düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı Antalya Su ve Atıksu İdaresi"de 2560 sayılı kanuna tabidir. Belediyeler tarafından özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek ve ticari şekilde işletilmek amacıyla 2560 sayılı kanunda belirtilen görevleri yerine getirmek için kurulan kurum ve kuruluşlar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 16. maddesi gereğince tacir sayılırlar. Davalı Antalya Su ve Atıksu İdaresi tacir sayıldığından ve davacı tarafından halefiyet yoluyla davalıya yöneltilen uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığından davaya bakma görevi adli yargınındır. Nitekim Yargıtay kararlarında da bu durum benimsenmiştir. (HGK"nın 21.09.1983 gün ve 1980/1 1-2721; 1983/823 ile 29.11.1995 gün ve 1995/11-647; 1995/1043 sayılı kararları. HGK 2007/4-597 E.-2007/694 K.) Dava konusu uyuşmazlık hakkında adli yargı görevli olduğundan alacak hakkında icra takibine başvurulması için herhangi bir engel bulunmamaktadır. Alacak icra takibine konu edilebileceğinden takibe yapılan itiraz üzerine alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılabilir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.