12. Ceza Dairesi 2019/12090 E. , 2021/7034 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki kamyonet ile tek yönlü yolun sağ tarafında park halinde bulunduğu yerden sol taraftaki yola dönmek isterken, sola dönüş kuralına riayet etmediği, arkadan gelen trafiği kontrol etmemesi nedeni ile aynı istikametten gelen katılan sürücü idaresindeki otomobilin sanığın aracının sağ ön kesimine çarptığı, katılanın aracında arka koltukta annesinin kucağında bulunan 4 yaşındaki doğuştan serebral palsi hastası olan çocuğun femur kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; yaralı olarak Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen çocukta, pnömoni, sebsis, sol femur kırığı, ateşi 39 derece olarak tespit edildiği, kırığın atele alındığı, enfeksiyon geçiren hasta bir gece yatırıldıktan sonra 3. derece yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede tedavisinin uygun olduğuna karar verilerek sevk edildiği, 06.02.2014 tarihinde Sakarya Kadın Doğum Hastanesine getirildiği, geldiğinde genel durumu orta-kötü, serebral palsi hastası, femoral kırık ve solunum sıkıntısı nedeniyle entübe edildiği, ventilatöre bağlandığı, GİS kanamasının olduğu ve yapılan tüm tıbbi tedavilere rağmen hastanın 09.02.2014 tarihinde öldüğü, otopsi yapılmayarak defnedildiği olayda;
Ölüm ile kaza arasındaki illiyet bağının tespiti için, Geyve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 18.02.2014 tarihinde fethi kabir yapılarak otopsi için İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği, ölüm nedeninin genel beden travmasına bağlı ekstremite kemik kırığı ve gelişen komplikasyonlar olduğu sonucuna varıldığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 11.06.2014 tarihli raporunda özetle “....çocuğun geçirdiği araç içi trafik kazasına bağlı yaralanması ile tedavi devam ederken hastanede ölümü arasında illiyet bağının olduğu, ancak çocuğun serebral palsi nedeniyle PEG’le beslendiği, sık sık solunum sıkıntısının olduğu, trafik kazasına bağlı oluşan femur kırığının da tek başına ölüm meydana getirebilecek bir yaralanma olmadığı ve klinik süreç de dikkate alındığında; kendinde mevcut hastalığınında ölüm olayın da etkisinin olduğu oy birliği ile mütalaa olunduğu...” şeklinde rapor verilmesi karşısında; mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin taksirle yaralamadan hüküm kurulması gerektiğine, illiyet bağının olmadığına, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan rapor alınması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 19.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.