Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1258
Karar No: 2012/4871
Karar Tarihi: 27.3.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/1258 Esas 2012/4871 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Karar, önalım hakkına konu olan payların iptali ve davacı adına tesciline ilişkin bir dava ile ilgilidir. Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu parsellerin diğer paydaşları tarafından davalıya satıldığını ancak satış bedelinin yüksek gösterilerek önalım hakkının kullanılmasının engellendiğini iddia etmiş ve davalı adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili ise, payların gerçek değerleri üzerinden satın alındığını ve davacının tapudaki satış bedeli ve harçları yatırmadığını belirtmiştir. Mahkeme, payların bedelini tespit ederek davacının önalım bedelini depo ettirmesini ve davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşfin tek başına yeterli delil olmadığı ve tanıkların dinlenmesi gerektiği vurgulanarak kararın bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 6100 Sayılı HMK'nin Geçici 3. Maddesi, HUMK'nın 428. Maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/1258 E.  ,  2012/4871 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Önalım

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av.... geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payların iptali ve davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece tapuda gösterilen bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu ...-...-...-... ve ... No’lu parsellerin diğer paydaşları ..., ..., ... ve ..."in paylarını davalıya sattıklarını, ancak tapuda önalım hakkının kullanılmasını engellemek için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin 64.437.36 TL olmasına karşın payların 170.000 TL üzerinden satıldığını, davacının satışı kendisine gönderilen ihtarname ile öğrendiğini, önalım hakkını kullanmak isteyen davacının önalım bedelini ödemeye hazır olduğunu belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, her ne kadar dava değeri 64.437.36 TL olarak gösterilmiş ise de, payların 175.745 TL bedelle satın alınması nedeniyle öncelikle bu miktar üzerinden harcın tamamlanması gerektiğini, müvekkilinin 9.12.2010 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile satış bedelinin bir ay içinde ödenmesi halinde payların kendisine devredileceğini bildirdiğini, davacının ise kendisinin tespit ettiği miktardan payları satın almak istediğini, davalının davacının iddia ettiği rakamın iki katına davacının payını da satın almaya hazır olduğunu, dava konusu payların gerçek değerleri üzerinden satın alındığını, davacının tapudaki satış bedeli ve tapu harçlarını depo etmesinin gerektiğini, aksi halde davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisini veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile de kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılması ile bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım hakkını kullanan paydaş, bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir.
    Olayımıza gelince; dava konusu payların ilişkin bulunduğu ...-...-...-... ve ... No’lu parsellerdeki 1 /3"er pay taşınmazların paydaşlarından ..., ..., ... ve ... tarafından 8.12.2010 tarihinde toplam 170.000 TL bedelle davalı ..."a satılmıştır. Yapılan pay satışı davacıya 12.1.2011 tarihinde noter aracılığı ile bildirildikten sonra 3.2.2011 tarihinde üç aylık hak düşürücü süre içinde önalım hakkını kullanmak için işbu davayı açan davacı, tapuda gösterilen bedelin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüştür. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddianın tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Mahkeme ise, davacının bu iddiası konusunda delillerini toplamadan ve bedelde muvazaa iddiası konusunda bir inceleme yapmadan sadece payın değerinin tespiti konusunda keşif ve bilirkişi incelemesi yaparak, keşfen payların bedelinin 175.721.02 TL olarak belirlenmesi üzerine tapudaki bedel olan 175.745 TL üzerinden önalım bedelini depo ettirerek davanın kabulüne karar vermiştir. Ne var ki, satış bedeli konusunda muvazaa iddiası varsa önce bu hususun açıklığa kavuşturulması, bu konudaki uyuşmazlık giderilmeden depo kararı verilmemesi gerekir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder. Davacı ise, 16.6.2011 tarihli delil listesinde tanık deliline de dayanmış ve tanıklarını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle davacının bildirdiği tanıkları dinlenip, tüm deliller birlikte değerlendirilerek muvazaa iddiası konusunda bir sonuca ulaşıldıktan sonra depo kararı verilmesi gerekirken, tapuda gösterilen pay değeri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma gerekçesine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 900.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.3.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi