11. Ceza Dairesi 2019/11532 E. , 2020/4691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet, resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Suça sürüklenen çocuk hakkında kaçakçılıkla mücadele kanuna muhalefet suçundan hükmolunan hapisten çevrili 3000 TL adli para cezasının, kesin nitelikte olmadığı, temyize tabi olduğu gözetildiğinde, tebliğnamedeki ret düşüncesine iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı TCK"nin 205. maddesindeki "resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme" suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla anılan suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. Belge üzerinde tasarruf yetkisi bulunan bir kimsenin belgeyi bozması, yok etmesi veya gizlemesi halinde ise hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının engellenmesi söz konusu olmadığından TCK"nin 205. maddesindeki suç da gerçekleşmeyecektir.
Suça sürüklenen çocuğun, kardeşi ...’ye ait nüfus cüzdanındaki kimlik bilgileri üzerinde herhangi bir kazıntı ya da silinti yapmadan, belgedeki orjinal fotoğrafı çıkartarak belgeyi kullanması şeklinde gerçekleşen somut olayda; herhangi bir hakkın kullanımının engellenmemesi nedeniyle bu suçun unsurlarının oluşmadığı, belgede gerçekleştirilen sahteciliğin aldatma kabiliyetini taşıması halinde fiilin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı belirlenerek yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK‟nin 231/8-son cümlesi uyarınca, 30.03.2011 olan suç tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21.11.2011 tarihine kadar bazı kesintilerle dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 15.03.2013 tarihinde kesinleşen mahkûmiyet hükmü nedeniyle ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alındığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21.11.2011 tarihinden itibaren, deneme süresi içinde işlenen ikinci suçun suç tarihi olan 30.07.2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen kaçakçılıkla mücadele kanuna muhalefet ve resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme sahtecilik suçlarının Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 5237 TCK"nin 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, suça sürüklenen çocuk müdafinin ve suça sürüklenen çocuğun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun"un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE, 21.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.