17. Hukuk Dairesi 2015/15588 E. , 2015/14325 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : . Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının yönetimindeki araçla, müvekkilinin yönetimindeki araca çarparak hasarladığını, davalının olay anında alkollü ve aşırı hızlı olduğunu, müvekkilinin aracında 9.894,00 TL"lık hasar ve 6.000,00 TL"Lık değer kaybı olduğunu belirterek toplam 15.984,00 TL"nın dava tarihinden işleyecek faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının kusuru sonucu kazanın olduğunu, alkollü olmasının kazada etkili olmadığını, aracının pert olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.050,31 TL"nın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, zarar gören davacı tarafın müteselsil borçlulardan istediği hakkında dava açma serbestisinin olmasına, araçta meydana gelen değer kaybı zararının uygun görülmesine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline ait araçta 9.894,00 TL tutarında hasar olduğunu belirtmiştir. Buna ilişkin fatura da dosyada mevcuttur. Araçta meydana gelen hasar yönünden alınan bilirkişi raporunda, servisten yeni fiyat alınarak 10.190,24 TL hasar tespit edilmiştir. Davalı taraf, olay tarihi itibariyle meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Araç hasarı bakımından bilirkişi raporu hükme elverişli değildir.
Bu durumda mahkemece, önceki bilirkişiden, davacı aracında olay tarihi itibariyle meydana gelen gerçek zararının (hasar bedelinin) tespiti hususunda, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi (her halükarda belirlenecek hasar miktarı talepten fazla olursa HMK 26.maddesi gereğince taleple bağlı kalınarak davalı tarafa izafe edilen kusur oranına göre tazminata hükmedilmesi) gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabulü göre de, bilirkişice tespit edilen tazminat miktarı ve davalının kusur oranına göre 4.050.31 TL tazminatın nasıl hesaplandığı anlaşılamamıştır.
3-6100 sayılı HMK"nın 26.maddesi gereğince hakim, taleple bağlı olup talepten fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Somut olayda, davacı vekili dava tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesini talep ettiği halde, mahkemece talep aşılarak kaza tarihinden itibaren faize karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı T.. Y.. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA, .. 17/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.