20. Hukuk Dairesi 2013/1885 E. , 2013/6684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ....Köyü 134 ada 67 parsel sayılı 3620 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden fındık bahçesi niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın öncesi itibarıyla orman olduğu ve zilyedlikle kazanılacak yerlerden olmadığı iddiasıyla dava açmıştır. ... ise, taşınmazın satış yoluyla kendisine intikal ettiğini ileri sürerek davaya katılmıştır.
Mahkemece, taşınmazın orman olmadığı gerekçesiyle Hazinenin davasının reddine, müdahilin davasının kabulüne ve dava konusu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.12.2010 gün ve 2010/13271 – 16997 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Çekişmeli ...Köyü, 134 ada 67 parsel (3620 m2) hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece kesinleşmiş orman kadastrosuna göre karar verildiği, oysa eski tarihli resmî belgelerde taşınmazın kısmen veya tamamen yeşil renkli bölümde işaretlendiği, taşınmazın fındıklık olarak kullanıldığı belirtilmiş ise de fındık ağaçlarının yaşının, sayısının, taşınmazdaki dağılımının belirlenmediği, memleket haritasında fındık rumuzunun da bulunmadığı, ... tarafından, taşınmazın öncesi itibarıyla orman olması nedeniyle zilyedlikle kazanılamayacağı iddia edildiğine göre, 4999 sayılı Kanunun 7. maddesine göre herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalmış orman olup olmadıklarının hem yöreye ait en eski tarihli, hem de kadastro tesbitinden 20 yıl önceye ait (yeni tarihli) resmî belgeler karşılaştırılmak suretiyle incelenmesi, eğimi % 12"den fazla, çalılık cinsi ağaçlarla kaplı, ormanın devamı niteliğindeki yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu ve 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7/1. maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabileceklerinin gözönünde bulundurulması, orman olmadıkları saptanırsa, bu kez 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve çekişmeli taşınmaza komşu 134 ada 66 ve 68 parsel sayılı taşınmazların da hükmen, kısmen orman olduğu ayrıca, müdahil gerçek kişinin geçerli bir belgeye dayanmaksızın satış ve zilyetliğe dayalı olarak talepte bulunduğu gözönüne alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.