Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/8768 Esas 2014/6066 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8768
Karar No: 2014/6066
Karar Tarihi: 14.05.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/8768 Esas 2014/6066 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/8768 E.  ,  2014/6066 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÖZALP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/05/2013
    NUMARASI : 2011/559-2013/186

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı vekili, D.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davacı tarafın kesin süreye rağmen keşif ve bilirkişi ücretlerinden oluşan delil avansını yatırmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir. Bu tip yerlerin komşu parselleri hakkında kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa"da, gereksede 4721 sayılı Yasa"nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme yoktur. Hal böyle olunca; mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet bulunmadığı gibi, davacı taraf dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı halde; mahkemece, davacı tarafın dinletmek istediği tanıkların keşifte hazır olmaları için herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır. Davalı tarafça, tanık delilinden vazgeçildiğine dair bir dilekçe veya zapta geçmiş bir beyana da rastlanılmamıştır. Herkes iddia ve savunmasını ispatla yükümlü olup; mahkemece dosya keşfe hazır hale getirilmeden verilen kesin süre neticesinde yapılacak olan keşiften sonuç alınamayacağına göre; yanlış gerekçe ve usulsüz kesin süreye dayanarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacı tarafa tanıklarını bildirmesi için usulünce süre verilmeli, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.