6. Hukuk Dairesi 2021/1041 E. , 2021/1423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hüküm davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... gelmiş, tebligata rağmen diğer taraftan gelen olmadığı anlaşılmakla onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı temlik alan vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı yüklenici .... ile davalı iş sahibi arasında, davalının ... İlçesi ... Köyü ... parsel numaralı taşınmazı üzerine m² fiyatı 350,00 TL olacak şekilde prefabrik ev yapımı konusunda 15.08.2013 tarihli sözleşme imzaladıklarını, ayrıca davalının bu sözleşme haricinde 106 ada 2 parselde bulunan taşınmaz üzerine de 121 m² büyüklüğünde bir prefabrik ev yapılmasını yükleniciden istediğini, sözleşme ve sözleşme dışı evlerin yapılarak davalıya teslim edildiğini, sözleşme uyarınca yapılan evin toplam 198 m² büyüklüğünde olduğunu, 350,00 TL birim fiyat ile çarpıldığında davalının toplam 69.300,00 TL ödemesi gerekirken 33.000,00 TL ödediğini, bakiye 36.300,00 TL borcu kaldığı gibi, sözleşme dışı yapılan evin toplam büyüklüğünün 121 m² olduğunu, 350,00 TL birim fiyat ile çarpıldığında 42.350,00 TL ödeme yapması gerekirken bu eve dair hiç ödeme yapmadığını, yapılmayan ödemeler toplamının 73.850,00 TL olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız şekilde itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı iş sahibi vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme dışı yapılan evin m2 birim fiyatının 240,00 TL olacak şekilde anlaştıklarını ve buna dair 24.000,00 TL ödemenin peşin olarak yapıldığını, yüklenicinin sözleşme kapsamındaki evi tam olarak yapmadığı gibi, diğer eve ise hiç başlamadığını, iş sahibinin her iki evi de kendisinin tamamladığını, yapılan ödemenin yapılan işten fazla olduğunu, bir çok inşaat malzemesinin tarafınca alındığı gibi işçi ücretlerinin de tarafınca ödendiğini, buna dair davacının elinden sadır olmuş yazılı delil başlangıcı niteliğinde belge olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı tanıklarının temlik eden dava dışı yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak evleri tamamladığına dair ispata yarar beyanlarda bulunmadığı, davalı tanıklarının yüklenici tarafından işlerin yarım bırakıldığı, davalının yükleniciye ve inşaatta çalışan işçilere ödeme yapıldığına dair beyanlarda bulunduğu, evlerin davalı iş sahibi tarafından tamamlandığının anlaşıldığı, davacı temlik alanın, dava dışı yüklenicinin sözleşme kapsamında sözleşmeye uygun olarak evleri tamamladığı ve davalıdan alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Eser sözleşmesinde, yüklenicinin iş bedelinin tamamına hak kazanabilmesi için eseri tamamlayarak iş sahibine teslim ettiğini ispat etmesi gerekir. Kural olarak sözleşmenin feshedilmediği veya işten el çektiği kanıtlanmadığı sürece imalatın yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmelidir. Bu kabul, fiili karine niteliğinde olup, iş sahibi bunun aksini ispat edebilir. Bir başka anlatımla iş sahibi, eseri kendisinin tamamladığını, yüklenicinin işi terk ettiğini, yani sözleşmenin sona erdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayımızda, mahkemece yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporundan, taraf ve tanık beyanlarından söz konusu prefabrik evlerin tamamlandığı ve evlerde oturulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece tanık beyanlarında yola çıkılarak işlerin dava dışı yüklenici tarafından tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; tanık delili zayıf bir delil olup, tanığın bir vakıayı aklında tutması ya da gerçeği olduğu gibi aktarması zor olduğu gibi davanın tarafları ile arasındaki kişisel ilişki gereği tarafsız davranması da zordur. Davalı iş sahibi tarafından işlerin yüklenici tarafından tamamlanmadığı belirtilmiş olmasına rağmen buna dair bir delil tespiti yaptırılmadığı gibi işlerin yarım bırakıldığına dair tanık delili dışında başkaca bir delil de sunulamamıştır. Bu durumda, karinenin aksinin ispat yükü kendisinde olan davalı iş sahibince işlerin yüklenici dışında kendisi veya 3. kişiler tarafından tamamlandığının ispat edilememiş sayılması gerekir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; yargılama aşamasında alınan bilirkişi kurulundan sözleşme konusu prefabrik ev maliyetinin sözleşme fiyatlarıyla bedelinin hesaplanması ve sözleşme dışı yapıldığı anlaşılan prefabrik ev bedelinin de taraflar arasında m2 birim fiyatı konusunda uzlaşma olmadığından vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca söz konusu evin yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatlarına göre bedelinin hesaplanması için ek rapor alınması, bulunacak iş bedelinden kanıtlanan ödemelerin düşülerek sonuca gidilmesinden ibaret olmalıdır.
Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu verilen karar doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 3.050,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.