20. Hukuk Dairesi 2019/1008 E. , 2019/3531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; davalının maliki olduğu ... nolu depo nitelikli bağımsız bölümün mesken niteliğine dönüştürüldüğü belirtilerek deponun mimari projeye uygun hale getirilmesi ve ortak alan bahçeye el atılarak kullanımını engellediği sebebiyle projeye aykırı yapılan tadilatların eski hale getirilmesi istenilmiştir.
... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/918 Esas - 2010/131 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2010/3867 Esas - 2010/9975 Karar sayılı ilamıyla; "...Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydında depo niteliğinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununda her ne kadar mesken nitelikli bağımsız bölümlerin kanunda öngörülen koşulların dışında işyeri olarak kullanılamayacağı açıklanmış ise de, işyeri nitelikli bağımsız bölümlerin mesken olarak kullanılmasına bir sınırlama getirilmemiş olduğundan depoya dönüştürülmesi isteminin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bununla birlikte Kanunun 19. maddesinin .... fıkrasında kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin .../..."inin yazılı rızası olmadıkça anagayrımenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yapamayacağından ve yine kendi bağımsız bölümünde de anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişikliğe gidemeyeceğinden mesken olarak kullanılan depolarda bu kullanımı sağlamak için inşa edilen wc, banyo ve mutfak kısımlarındaki tesisatların onaylı tesisat projesinde bulunup bulunmadığı, bunların tesisat projesine aykırı olup olmadıkları hususunda bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp ortak tesisata müdahale oluşturulduğunun anlaşılması halinde bu kısımlarında projeye uygun hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir..." denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir.
... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/883 Esas - 2011/568 Karar sayılı kararıyla Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; yapılan araştırmada tesisat projesine ulaşılamadığından davalı tarafça yapılan ve taşınmazın inşaat aşamasında iken yapıldığı belirtilen kısımların tesisat projesine aykırı olup olmadığı belirlenememiş, dosya içeriğine göre bu kısımların anataşınmaz inşaa edilirken birlikte yapıldığı kanaatine varıldığından davacının davası sabit görülmemiş olmakla davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2011/9088 Esas - 2011/9419 Karar sayılı ilamıyla "...Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Dava konusu bağımsız bölümün, tapuda depo nitelikli olmasına rağmen meskene çevrildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesinde, her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesislerinin ortak alan olduğu belirtildikten sonra 19. maddesinde ise kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yapamayacağı hükme bağlanmıştır. Anataşınmazın ayrı bir tesisat projesinin bulunmaması ortak alanların kanundan doğan bu niteliğini ortadan kaldırmaz. Mahkemece; davalının depo nitelikli ancak mesken olarak kullandığı bağımsız bölümde, bu kullanımı sağlamak için yaptığı wc, banyo ve mutfak kısımlarındaki tesisatların, anataşınmazın mimari projesine göre ortak alanlarına bir müdahalede bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişi kurulundan ek rapor alındıktan sonra, bir müdahalenin varlığı halinde yalnızca bu kısmın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..." denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir.
... .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1475 Esas - 2013/237 Karar sayılı kararıyla; davalının maliki olduğu bağımsız bölümü tapu kaydında depo olarak belirtilmesine rağmen meskene çevirdiği, 634 sayılı Kanunun 24. maddesine göre meskene çevirebileceği, bu kanunda meskene çevirmesini kısıtlayan bir hükmün bulunmadığı, bu mesken için yaptığı wc banyo ve mutfak kısmındaki tesisatların ana taşınmazın mimari projesine müdahale niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2013/9411 Esas - 2013/16362 Karar sayılı ilamıyla "...Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki;
Davacı tarafça dava konusu edilen ... nolu bağımsız bölümün, tapuda depo nitelikli olmasına rağmen fiilen meskene çevrildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesinde, her kat malikinin kendi bölümü dışındaki kanalizasyon tesisleri ve çöp kanalları ile kalorifer, su, havagazı ve elektrik tesisleri, kuyu, sarnıç, genel tuvalet ve lavaboların vs. ortak alan olduğu belirtildikten sonra 19. maddesinde ise kat maliklerinden birinin, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yapamayacağı hükme bağlanmıştır. Mahkemece yaptırılan keşif sonucunda alınan 24.12.2012 günlü bilirkişi raporunda; davalının depo nitelikli ancak mesken olarak kullandığı bağımsız bölümünde bu kullanımı sağlamak için yaptığı banyo, mutfak ve WC kısımlarındaki tesisatların, anataşınmazın onaylı mimari projesinde yer almadığı, bu tesisatların duvardan ve zeminden ana giderlere (ortak kanalizasyon hattına veya fosseptik hattına) bağlantısının yapıldığı ancak şimdiye kadar olumsuz bir duruma rastlanılmadığı ve bir zararın doğmadığı belirtilmiştir. Buna göre yasanın yukarıda yazılı emredici düzenlemeleri doğrultusunda hükme esas ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle; dava konusu ... nolu bağımsız bölümdeki projede mevcut olmayan banyo, mutfak ve wc’de, temiz ve pis su giderlerinin ortak temiz ve pis su giderlerine bağlanmış olması nedeniyle bu şekilde yapılan projeye aykırı tesisatların veya eklemelerin tespitiyle infaza elverişli bir krokiye bağlanmasından sonra yalnızca bu bağlantıların projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..." denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde; dava konusu bağımsız bölümde yapılan tadilatlara ilişkin tadilat projesi düzenlenmiş olması nedeniyle mimari projeye aykırılığın söz konusu olmadığı bu nedenle projeye aykırı olmayan tadilatlar gereğince kat maliklerinin onayına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, deponun meskene dönüştürülmesi ve ortak alana müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir:
Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir.
Şöyle ki;
Bozma ilamında, hükme esas ikinci bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle projeye aykırı tesisatların veya eklemelerin tespitiyle infaza elverişli bir krokiye bağlanmasından sonra yalnızca bu bağlantıların projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir denilerek kararın bozulmasına hükmetmiştir. Mahkemece dava konusu bağımsız bölümde yapılan tadilatlara ilişkin tadilat projesi düzenlenmiş olması nedeniyle mimari projeye aykırılığın söz konusu olmadığı bu nedenle projeye aykırı olmayan tadilatlar gereğince kat maliklerinin onayına gerek olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ancak bahsedilen tadilat projesinin geçerliliği araştırılmamıştır.
Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesi hükmüne göre tüm kat malikleri anataşınmazın mimari durumunu projesine uygun olarak titizlikle korumak zorunda olup, onaylı mimari projede tadilat yapan projenin geçerli olabilmesi için salt belediyece onaylanması yeterli bulunmayıp, onaylı mimari projeye aykırı her türlü inşaat ve tadilatın mutlaka bu tadilata ait projenin onaylandığı tarihteki tüm kat maliklerinin onayını alması zorunludur. Kat irtifak hakkı sahiplerinden birinin ya da bir başkasının, diğer kat irtifak hakkı sahiplerinin muvafakatı dışında kendi başına yaptırdığı ve onaylattırdığı tadilat projesinin geçerliliği ve öteki kat irtifakı sahiplerini bağlayıcılığı düşünülemez. Başka bir anlatımla tüm kat irtifakı sahiplerinin muvafakatı olmadıkça, tadilat projesinin belediyece onaylanmış bulunması hukuki bir sonuç doğurmaz.
Davaya konu taşınmazda kat irtifakı kurulmasına esas mimari proje ve bu projede sonradan değişiklik yapılmış ise buna ilişkin tadilat projeleri -onay tarihlerini gösterir şekilde- ile tadilat projelerinin onay tarihindeki tüm kat maliklerinin ya da kat irtifakı sahiplerinin tadilata rıza gösterdiklerine ilişkin belge ve bilgilerin tapu müdürlüğü ile belediye başkanlığından getirtilmesinden sonra, kat irtifakı kurulmasına ilişkin proje ve bu proje usulüne uygun şekilde tadil edilmişse tadilat projesi yerinde uygulanarak varsa projeye aykırılıklar tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Onay tarihinde kat malikinin kim/kimler olduğunu gösteren anataşınmaza ait tedavüllü tapu kaydına dosya arasında rastlanılmadığından o tarihte kat malikinin kim olduğu tereddütsüz olarak tespit edilememiştir. Ayrıca dosya içerisinde tadilat projesine muvafakat veren kat maliklerinin rıza gösterdiğine ilişkin belge de bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilgili evraklar getirtilerek dosya arasına alındıktan ve ilgili projenin geçerliliği konusu tereddüt yaratmayacak şekilde açıklığa kavuşturulduktan sonra Yargıtay bozma ilamında belirtilen bilirkişi kurulundan ek rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.