13. Ceza Dairesi Esas No: 2012/6056 Karar No: 2013/17681 Karar Tarihi: 06.06.2013
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/6056 Esas 2013/17681 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak çocuk suçluların suça sürüklenmelerinin doğurduğu eylemi algılayamayacaklarını veya yönlendiremeyeceklerini bildiren yasalara uyulmadığından, mahkumiyet kararı verilen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-a maddesi uyarınca tedbir kararı alınması gerektiğini belirtir. Ayrıca, uzlaşma kapsamına giren suçların uzlaşı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan bahsedilir. Kanunlar: 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 11, 5/1-a, 36; 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31; 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253, 254, 326/2.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/6056 E. , 2013/17681 K.
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: A-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde: 11.09.2008 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 11 ve 5237 sayılı TCK’nın 31. maddeleri uyarınca çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin; 12 yaşını doldurmamış çocuklar ile aynı maddenin ikinci fıkrasına göre işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan ya da davranışlarını yönlendirme yeteneği yeterince gelişmemiş 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklar hakkında uygulanması olanağının bulunduğu gözetilmeyerek, ceza sorumluluğu bulunan ve mahkumiyet kararı verilen suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5/1-a maddesi uyarınca tedbire hükmolunması, 2-Koşulları oluşmadığı halde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 36. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi, 3-5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine "sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına" cümlesinin eklenmesi ile hüküm fıkrasından ‘‘Çocuk Koruma Kanunun 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına’ ve "" Çocuk Koruma Kanunun 36. maddesi gereğince denetim altına alınmalarına’" ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Sanıklar ... ve ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesine gelince: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suç tarihi itibariyle konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşma kapsamına giren suçlardan olduğunun anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 06.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.