Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/8310 Esas 2014/6063 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : DOĞUBAYAZIT KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/01/2014
NUMARASI : 2013/12-2014/6

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında K.. Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 46, 74 ve 102 ada 30 parsel sayılı sırasıyla 27.335.99, 3.026.56 ve 9.112.68 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar zilyetlikle kazanım şartları oluşmadığından Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M.. G.., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerinde 3402 sayılı Yasa"da düzenlenen zilyetlik sebebiyle mülkiyet kazanımının şartlarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak Mahkemece, 01.10.2013 tarihli celsede 29.11.2013 tarihi keşif günü olarak belirlenmiş olmasına rağmen, duruşma gününden bir gün sonra 02.10.2013 tarihinde keşfe gidilmiş olması isabetsiz olup davalı Hazinenin savunma hakkı kısıtlanmıştır. Bununla birlikte, çekişmeli taşınmazlara komşu parsel tutanakları ve varsa dayanakları dosya arasına alınmamış, taşınmazı ne şekilde gösterdikleri üzerinde durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için tüm komşu taşınmazlara ait tutanak örnekleri ve varsa dayanak kayıtları getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler ile fen bilirkişisi ve ziraat bilirkişisi eşliğinde keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte, komşu parsel dayanaklarının dava konusu taşınmazları ne şekilde okuduğu belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kadastro tespiti sırasında belirlenen hukuki durumlarının doğru olup olmadığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmazların niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor düzenlettirilmeli, 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesindeki miktar kısıtlaması göz önüne alınarak davacı adına belgesizden tespit edilen taşınmazların tutanakları getirtilerek, zilyetlik yolu ile edinilebilecek miktar sınırı göz önünde bulundurulmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.