12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/2427 Karar No: 2014/14812 Karar Tarihi: 16.06.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/2427 Esas 2014/14812 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını ancak yapılan yargılama sonunda beraat ettiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. Ancak tazminat davasının süresinde açılmadığı gerekçesiyle davacının talebi reddedilmiştir. Davacı, tutuklanması nedeniyle Garanti Bankası A.Ş.'den tazminat istediğini ancak hazineden herhangi bir tazminat isteminde bulunmadığını belirtmiştir. Mahkeme, davacının talebinin muhatabının maliye hazinesi olması gerektiğini ve davanın husumet nedeniyle reddine karar vermiştir. Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. Maddesinde yer alan dürüstlük kuralına uyulmadığı belirtilmiştir. Davacının talebi haksız tutuklanması nedeniyle tazminat talebi olduğu için tazminat talebinin muhatabının maliye hazinesi olması gerektiği hatırlatılmıştır. Kararda, 466 sayılı Kanun detaylı bir şekilde açıklanmamıştır.
12. Ceza Dairesi 2014/2427 E. , 2014/14812 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının 19.01.2012 tarihli dilekçesi ile bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasına dayanak teşkil eden Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 1999/275 Esas – 2003/355 Karar sayılı ceza dava dosyasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 17.04.2007 tarihinde ortadan kaldırıldığı, davacının Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 1999/275 Esas – 2003/355 Karar sayılı ceza dosyasında tutuklu kaldığı sürenin 30.01.2008 tarihinde infazı yapılmakta olan hapis cezasından mahsubunu talep ettiği ve Kartal 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/155 müt. Nolu kararıyla 25.04.2008 tarihinde mahsup talebinin kabul edildiği, bu suretle davacının hakkında verilen beraat hükmünün kesinleştiğinden 30.01.2008 tarihi itibariyle haberdar olduğu, buna karşın davanın ise 19.01.2012 tarihinde açıldığı, bu nedenle tazminat davasının 466 sayılı Kanunda öngörülen 3 aylık sürede açılmadığının anlaşılması karşısında, davacının bu şekilde dava açmasının, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde düzenleme bulan dürüstlük kuralına aykırı olduğu da belirlenerek, açıklanan bu nedenlerle davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, davacı gerek 19.01.2012 tarihli dava dilekçesinde ve gerekse 04.07.2012 ve 22.10.2012 tarihli beyan dilekçelerinde, açıkça, tutuklu kalıp beraat ettiği Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 1999/275 Esas - 2003/355 Karar sayılı dosyasına konu olan Dolandırıcılık suçu nedeni ile o davanın müdahili olan Garanti Bankası A.Ş.’den tazminat istediğini, hazineden herhangi bir tazminat isteminde bulunmadığını belirtmiş ise de, davacının talebinin içeriğinin haksız tutuklanması nedeniyle tazminat talebi olduğu ve 466 sayılı yasaya göre tazminat talebinin muhatabının maliye hazinesi olması gerektiği nedeniyle davanın husumet nedeniyle reddini öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, 19.01.2012 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığına 25.04.2012 olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazının reddiyle hükmün, isteme aykırı olarak ONANMASINA, 16.06.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.