12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/10237 Karar No: 2021/7029 Karar Tarihi: 19.10.2021
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10237 Esas 2021/7029 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin karar temyiz edilmiştir. Kararda, suçun TCK’nın 89/1, 89/2-b-son, 62/1, 52/2-4. maddelerine göre mahkumiyete sebep olduğu belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararları nedeniyle basit yargılama usulü uygulanmış dosyaların yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. TCK'nın 7. Maddesi ve CMK'nın 251. Maddesi gözetilerek, sanık lehine olan kararın belirlenerek yerine getirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme kararında yer alan kanun maddeleri ise TCK'nın 89. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir. TCK'nın 89. maddesi, 1. fıkrasında taksirle yaralama suçu için ceza miktarını belirlemekte, 2. ve 3. fıkralarda ise suçun nitelikleri açıklanmaktadır. CMK'nın 251. maddesi, basit yargılama usulünün uygulanacağı durumları ve sonucu belirlemektedir. CMUK'un 321. maddesi ise kararın bozulması durumuna dair hükümleri içermektedir.
12. Ceza Dairesi 2019/10237 E. , 2021/7029 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b-son, 62/1, 52/2-4. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 esas 2020/33 karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 esas 2021/4 karar sayılı iptal kararları ile ""...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış..."" ibarelerinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle; Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA; 19.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.