13. Hukuk Dairesi 2019/718 E. , 2019/10149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat, davalının verdiği 6.3.2006 tarihli vekaletle, kambiyo senedi ve ipotekle alacaklı olduğu 25 adet icra dosyasını ve ceza dosyası ile icra tetkik mercii dosyalarını takip ettiğini, dosyaların çoğunluğunun haricen tahsil edilerek davalı talimatı ile takipsiz bırakıldığını, 13.900,00 TL. dışında vekalet ücretinin ödenmediğini, vekalet ücretinin tesbiti için icra dosyalarını incelediğinde, 2006/810 ve 2006/344 takip sayılı dosyalarda bilgisi ve onayı olmadığı halde başka bir avukat tarafından vekalet ibraz edilerek işlem yaptığını öğrendiğini ve bu nedenle haklı olarak 21.1.2008 tarihli ihtarla istifa ettiğini ileri sürerek, hakettiği 262.818,73 TL vekalet ücretinden şimdilik fazla hakları saklı kalarak 17.000,00 TL"nin dava tarihinden yasal faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalı, davacı avukat ile karşı yan vekalet ücretinin kendisine ait olacağı başkaca ücret talep etmeyeceği hususunda anlaşma yaptıklarını, davacı avukatın dosyaları gereği gibi takip etmeyerek şirketi zarara uğrattığını, istifasının haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de, uğranılan zarardan şimdilik 5.000,00 TL. ile 10.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 28.09.2017 tarihli bozma ilamına uyularak asıl davanın kısmen kabulü ile 137.416,82 TL"nin (17.000 TL"sinin 13.02.2008 dava, kalan 120.416,82 TL"nin 01.10.2012 ıslah tarihinden itibaren) yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine, karşı dava yönünden; davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 415.60 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine, davacının manevi tazminat istemini ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekir.
2-Asıl dava avukatın vekalet ücreti alacağı istemine, karşı dava ise müvekkilin avukatının özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zarar nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl dava yönünden; Yargıtayca davalının numaralarını bildirdiği dosyalara ilişkin ayrıntılı ve gerekçeli bir inceleme araştırma yapılarak davacının istifasının haklı olup olmadığının irdelenmesi hususu vurgulandığı, bozma gerekçesi doğrultusunda ilgili dosyalar celbedilip bilirkişi görüşüne başvurulduğu, tahkiki istenen dosyalar da göz önüne alınarak yapılan incelemede davacı avukatın istifasında müvekkil davalının işlerinde başka avukata vekalet vermesi nedeniyle vekilin istifasının haklı olduğu, incelenen dosyalarda azli haklı kılacak bir neden bulunmadığının tespit edildiği, son bozma ilamı doğrultusunda alınan asıl ve ek bilirkişi raporlarına göre vekalet ücret alacağının 233.466,96 TL olduğu belirtildiği, verilen önceki karara davacı yanca yapılan temyiz başvurusunun süre aşımı nedeniyle reddedildiği gözetildiğinde, önceki karardaki vekalet ücret alacağına ilişkin miktarın onun yönünden bağlayıcı bulunduğundan, 137.416,82 TL vekalet ücretine hak kazandığına hükmedilmiş, davacının fazlaya ilişkin istemi de reddedilmiş olup, karşı dava yönünden ise, karşı davacının azlin haklılığı konusunda belirtmiş olduğu dosyaların incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporunda, ... 8.Asliye Hukuk Mah.2007/321 ve 2. İcra Hukuk Mah. 2006/272sayılı dosyalarına ilişkin olarak karşı davalı avukatın "itiraz etmeyen borçlu aleyhine dava açması ve ipoteğe dayalı icra takibinde bulunmasının kusurlu görülüp, harç ve vekalet ücretine ilişkin zarardan sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmakla ve fakat davalı avukatın sırf bu dosyadaki tutum ve davranışının genel anlamda azli haklı kılmadığı gözetilerek, karşı davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, yasal unsurları oluşmayan manevi tazminat istemi ise reddedilmiştir. Davalının, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporuna itirazında bildirdiği birtakım dosyaların, mahkemece getirtildiği fakat bilirkişi tarafından değerlendirmeye alınmadığı anlaşılmaktadır. O halde, davalı müvekkilin bildirdiği tüm dosyaların değerlendirilerek istifanın haklı veya haksız olduğunun tespit edilmesi suretiyle davacı avukatın vekalet ücreti alacağı ile davalı müvekkilin maddi tazminat talebi kapsamında neyi isteyebileceği hususunun net bir şekilde tespit edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 2.382,64 TL harcın davalı-karşı davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.