
Esas No: 2019/1014
Karar No: 2019/3113
Karar Tarihi: 27.05.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1014 Esas 2019/3113 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı... ve... aleyhine 04/12/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflarca süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince:
Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, davalılardan ..."in diğer davalının avukatı olduğunu ve avukatlık görevinin sağladığı güveni ve nüfuzu kötüye kullandığını, davalıların birlikte gerçekleştirdikleri hileli davranışlarla kendilerine menfaat sağlamak amacı ile borcu olmadığı bir parayı ödemesi için icbar ettiklerini, başlattıkları icra takibinde borçlunun adı yerine şirketin değil şirket yetkilisi olarak kendi adının yazıldığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığını ve aynı şekilde şirket yetkilisinin adının davalı olarak yazıldığını, alacaklı vekili tarafından verilen cevaba cevap dilekçesinde şirket tüzel kişiliğinin borçlu olduğunun belirtildiğini, kendisi aleyhine açılmış bir davanın bulunmadığının ifade edildiğini, mahkemenin karar başlığında tamamen hatalı biçimde davalı olarak şirket yerine kendi adının yazıldığını, davalıların hileli davranışları ile mahkemeyi hataya düşürdüklerini ve aleyhine haciz işlemi başlatıldığını, malvarlığı üzerine haciz konulduğunu, şikayet yoluna gittiğini, icra emrinin takip konusu ilama uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, alacaklılar tarafından kendisine birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, borcu olmadığından söz konusu ihbarnameye itiraz ettiğini, bu ihbarnamenin davalıların dosya borçlusu olmadığını bildiklerini ortaya koyduğunu, davalıların iyi niyetli olmadığını, itirazın iptali davasında davalı hanesinin şirket olarak düzeltilmesine karar verildiğini, karar üzerine icra dairesinden talepte bulunduğunu, talebinin reddedilmesi üzerine şikayette bulunduğunu, şikayetin kabulüne ve aleyhindeki icra takibinin iptaline karar verildiğini, davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine onanarak kesinleştiğini, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların mahkeme ilamındaki davalı isminin yanlış yazılmasını bilmelerine rağmen davacıya ait taşınmazlar üzerine haciz koydurdukları, hatalı konulan hacizleri resen kaldırmadıkları, davacının taşınmazları üzerine konulan hacizlerin İcra Mahkemesi tarafından kaldırıldığı gerekçesiyle manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacının taşınmazlarının tapu kayıtlarına haciz konulmasından dolayı ne gibi maddi bir kayba uğradığını ispat edemediği gerekçesiyle maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Somut olay bakımından, davacının borçlu şirket yetkilisi sıfatıyla takipte yer almış olması nedeniyle davalıların takipte kötü niyetli olduğu kabul edilemez. Şu durumda mahkemece, manevi tazminata ilişkin talebin de tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.