Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/8369 Esas 2013/17670 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/8369
Karar No: 2013/17670
Karar Tarihi: 06.06.2013

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2012/8369 Esas 2013/17670 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçunu işleyen sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e maddesi yerine aynı yasanın 141. maddesiyle hüküm kurulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin tartışma ve değerlendirme konusu yapılmaması gerektiği vurgulandı. Sanıkların kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı hükümler doğrultusunda mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği, ancak hatalı bir şekilde hüküm kurulduğu belirtildi. Hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi uyarınca, mahkumiyetin tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, ancak bu hususun göz ardı edildiği belirtildi. Kararın sonucunda, sanıkların ceza süreleri bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına karar verildi. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141. ve 142/1-e maddeleri, 647 sayılı Yasanın 6. maddesi,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesi'nin \"c\" bendi, 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, 6008 sayılı Kanun'un 7. maddesi.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2012/8369 E.  ,  2013/17670 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıkların eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesi yerine aynı yasanın 141. maddesiyle hüküm kurulması,
    2-Suç tarihinde yürürlükte bulunmayan 647 sayılı Yasanın 6. maddesinin ertelemede tartışma ve değerlendirme konusu yapılması,
    3-5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “c” bendinde yazılı kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerekirken, hatalı biçimde yazılı olarak hüküm kurulması,
    4-Sanıklar hakkında hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Fatma Küçükkerman, Salih Küçükkerman ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün
    açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, sanıkların ceza süreleri bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.