Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar G.. Y.. ve müşterekleri, T.. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; kadastro tespitinin 2006 yılında yapılmış olması nedeniyle tespit öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak tescil davasının açılabilmesi için davacı tarafça iki-üç yıllık makul sürenin geçirildiği kabul edilerek karar verilmiş ise de; mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Davacı tarafından, kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılarak, paftasında yol olarak bırakılan alanın bir bölümü hakkında dava açılmıştır. Ayni haklar, açık bir yasal düzenleme ile sınırlandırılmadıkça her zaman ileri sürülebilirler. Gayrımenkul mevzuatımızda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara yönelik olarak açılacak davaları süre yönünden sınırlayan veya kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığına göre, mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Mahkemece; tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre işin esası yönünden bir karar verilmelidir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.