Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4300
Karar No: 2014/6033
Karar Tarihi: 14.05.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/4300 Esas 2014/6033 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/4300 E.  ,  2014/6033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANAMUR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/11/2012
    NUMARASI : 2012/483-2012/466

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazın dere yatağı veya dere etkisi altında olup olmadığı ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine, davalı Hazine vekilinin talebinin kabulüne, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin kendisine mülkiyet hakkı kazandıracak nitelikte olmadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine, ancak, çekişmeli taşınmazın tasarruf edilebilecek taşınmazlardan olduğu gerekçesi ile Hazinenin tescil talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz başında dinlenen bilirkişi ve tanıklar dava tarihine kadar 20 yılı aşkın süredir davacı tarafın çekişmeli taşınmaz üzerinde zilyet olduğunu bildirmişlerdir. Her ne kadar, Mahkemece DSİ tarafından dosyaya sunulan yazı esas alınmak sureti ile hüküm kurulmuş ise de dava konusu taşınmazın hangi bölümünün ıslah çalışması kapsamında kaldığı ve bu bölümde DSİ tarafından ne şekilde bir çalışma yapıldığı sorulmamış, dosya arasında bulunan hava fotoğrafının değerlendirilmesine ilişkin rapor kendi içerisinde çelişkili olmasına rağmen orman bilirkişisi raporundaki çelişki giderilmemiş, tek bir hava fotoğrafı uygulaması ile yetinilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, hava fotoğrafı getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tüm tespit bilirkişileri; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın öncesinde mera olup olmadığı, bitişik mera parselinden ne suretle ayrıldığı, mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, komşu mera parselinin kadim mera olup olmadığı, sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parseli arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur olup olmadığı, mera parselinden nasıl ayrıldığı, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı hususlarını içeren, çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri karşılaştırılmalı olarak değerlendiren, bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi ve Kadastro Mahkemesinde dosyasında yer alan zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; raporda belirtilen hususların somutlaştırılması için, taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek şekilde çektirilecek fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz kabaca işaretlettirilmeli ve keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak veren ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme sonunda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi